Peygamber Efendimiz'in Ümmetine Düşkünlüğü
Allah Resulü ümmetine olan eşsiz sevgi ve merhametini neticesinde dünya ve ahiret saadeti için onlara tavsiyelerde bulunurdu. Kimi zaman verdiği bilginin öneminden dolayı heyecanlanır, gözleri kızarır, sesi yükselir sanki düşman tehlikesine karşı bir orduyu uyarıyormuşçasına celallenirdi. Bir defasında kendisi ile ümmetinin halini şöyle anlatmıştır:
“Benimle ümmetimin durumu geceleyin ateş yakan kimsenin haline benzer böcekler ve kelebekler o ateşe düşmeye başlar işte bende sizler ateşe girerken kuşaklarınızdan tutup engellemeye çalışıyorum. Resulü ekremin ümmetine düşkünlüğü onların Allaha yakınlıkları ölçüsündeydi çünkü bunda belirleyici olan ve ilişkilere şekil veren Peygamberlik vazifesi idi.”
Kişisel sevgisi ile risaletinin gerekleri adeta bütünleşmişti, olgusal olarak Peygamberliği Allah'ın insanlara bir rahmeti idi ve insanlara şefkatinin de ölçüsüydü. O rahmet peygamberi idi, imha etmek için değil ihya etmek için vardı hayat veren tebliğini canlara dokundurmaktı gayesi, artık canlar ona yakın o canlara daha yakın olacaktı müminlere canlarından daha yakındı Peygamber müminlere kendi canlarından daha yakındır eşleri onların analarıdır ayeti ümmeti ile arasındaki ilişkiye ilahi bir düzen getirmekteydi. Hz Peygamberin ümmetine sevgisi soyut bir duygusallıktan ibaret olmadığı gibi uhrevi bir kurtuluşla da sınırlı değildi, Peygamber Efendimiz onları hem maddi hemde manevi bakımdan desteklemekteydi kutlu elçi insanların kalplerine imanı fısıldamış kökleşen iman muhkem kalelere dönüşmüştü. Yüce Rabbimiz Kuranı Kerimde şöyle ifade eder.
Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir o size çok düşkün müminlere karşı rauf çok şefkatli ve rahim çok merhametlidir. Hz Peygamber ben dünyada ve ahirette her müminin diğer insanlardan öncelikli olan velisiyim, dilerseniz Peygamber müminlere kendi canlarından daha yakındır ayetini okuyun geride mal bırakan her mümine asabi baba tarafından akrabası olanlar mirasçı olsun. Eğer borç ya da himayeye muhtaç çoluk çocuk bırakırsa bana gelsin zira onun velisi bana gelsin sözü ile toplumun gerçek hamisi olduğunu ortaya koymuştur.
Hem anlayışlı ümmetine karşı hiç sert davranmaz kaba ve katı yürekli değildir. Allah'ın af ve mağfiretine vesile olmasını dilediği duası idi her Peygamberin sadece kendi kavmine kendisinin ise bütün insanlığa gönderildiği telaffuz ettiğinde ona şefaat hakkında ekleyi vermişti. Bununla bütün insanlığı kucaklamak ister gibiydi, bizlerde umut edelim Allah'ın rahmet ve merhametine mazhar olmayı Peygamber Efendimizin şefaatine nail olan kullardan olmayı bizlere nasip eylesin. Allah'ın rahmeti ve merhameti üzerimize olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.