Her milletin ortak kültürü, tarihi değerleri, atası, vatanım dediği toprağı vardır. Ortak müşterekte buluştuğumuz, paylaştığımız yerli ve milli birliğimizi sağlayan, geçmişten gelen, bugün yaşadığımızı geleceğe ilavelerle evlatlarımıza aktaracaklarımızı korumalı, yaşatmalıyız.

İlimde keşiflerimiz, yaptıklarımız, hayata geçirdiklerimiz, milletler topluluğunda yerimizi güçlendiren en kıymetli vasıflarımızdır. En önemli tarafı bu kıymetlerin ulusal ve uluslararası olması, milletlerin uluslararası bir de gene milletlerin olduğu halde uluslararası dünya başarılarımızı zamanla insanlığın paylaştığı hayranlık duyguyu üzerine koydukça güçlendiğimiz. Dünya devleti yolunun yeni çalışma ve eserlerle olmamızın sevinci ulusal ve uluslararası gururlarımızdır.

Her devletin fertleri kendi insanının buluş ve çalışmalarından gurur duyar. Gayret edenlerin önünü açar.
Bir milletin yapısı kendini sömüren, önünü kesen, sen uğraşma biz size de yaparız diyen sömürü çarklarının sahipleri. Her ülkeden ne acı ki kendini inkar eden, olanlara yok diyen inkarcı, köle ruhlu insanlar ulusların aydınlanmalarının önüne takoz olmaktadır.

Sanayide, buluşlarda, yeniliklerde her milletin seveni onunla gurur duyar. Azim ve gayretinden örnek alır. Büyük başarılar büyür, büyür görüşleri ve eserleri ile toplumunun yanında dünyada çok yerde takdir toplar, davetler alır. Vatanseverler vatanına hizmette devamı kutsal bir görev kabul eder.

Bu güzellikleri anlayamayan, kendini tanıyamayan değerlerinin, icatlarının ne olduğunu yaşadığı halde inkar edenler. Kendi ülkesine hayran olan ülkeleri aşağılık ve inkarcılığından savunur. Yerli ve milli olanlarla alay eder. Hatta daha da ileride o hayranı olduğu ülke insanlarının bizim ülkemize hayran olduğu halde inkar ve kiralık kafalarıyla ne halkını ne de halkının başarılarını anlayamaz, gururlanamaz.

Üstün değerlerimizi yaşamayan, yan çizen, inkar eden, girdiği girdaptan çıkmadıkça batar. Kendini beğenmeme atasını geçmişini beğenmeme, burası olmasın da nere olursa olsun giderim diyerek kaybolanlar. Battıkça inkarcılığı onu kurtarayım diye uyuşturucuya, sapıklıklara, Allahın verdiği muhteşem yapıyla alay etmeye, ekleme ve eksiltme çaresizliği kendini güzel insanlardan uzaklaştırır.

Kendinden başkasını öteler, ayrıştırır.

Her şeyi öteleyen tenkit eden kendi adına değil esiri olduğu halinin esiri ve hizmetkarı olur. Kurtarmak için uzanan eller onun için hep yanlıştır.

Bütün bunları huzura, barışa, kardeşliğe davet eden, geçmişi ile barışık bugüne insanlık için hizmetler sunan, mazlumların, çaresizlerin, öksüzlerin, yetimin hamisi ağabeyi, babası, uzanan sevgi yardım eli, ikinci yüzyıldan herkesin ayırmadan, ayrıştırmadan, kavgasız, barış ve sevgi ortamında dünya devleti yolunda durmadan usanmadan Rabbine şükür ve teşekkürü ile Dünyanın her yerinden hayran hayran takip edilen yolunu yol bilen canlar canıma gelip güç oluyor. Yeni dünya devleti misyonuyla çalışıyor, üretiyor, kılavuz oluyor.