O yolculukta Yusuf Hamedani ile tanışıyorsunuz. O mübarek adamdan ayrıldıktan sonra Salem kasabasına gidiyorsunuz ve Şeyh İbrahim'e uğruyorsunuz. Daha sonra Musa Şeyh'in kızı Ayşe ile tanışıyorsun. Gördüğü rüyayı babasına anlattığında neler olduğunu öğrenmek istiyorsunuz. Merak ettikçe de okuyorsunuz...

Hoca Ahmet Yesevi'nin dünyaya nasıl geldiğini, çocukken ağzından çıkan ilk kelimenin nasıl 'Allah' kelimesi olduğunu, sözlerinin nasıl kısa olduğunu ve hareketler, işaretler şeklinde ortaya çıktığını, Yesevi ismini nasıl aldığını, Arslan Baba ile nasıl tanıştığını, ona nasıl öğrettiğini ve Hamedanlı Şeyh Yusuf'tan öğretiler aldı.... Sonra Hoka Ahmet Yesevi ile Türkistan'a doğru yola çıktınız.

Şimdi kitabın sonuna yaklaşıyorsunuz. Sonuna geldiğinizde kendinizi sıkılmadan tarih içinde bir yolculukta bulacaksınız... Hoca Ahmet Yesevi hakkında daha çok şey öğreneceksiniz. "Hoca Ahmet Yesevi, düşünceleri, sözleri, eylemleri ve masum hayatıyla sadece adını ebediyete yazdıran ölümsüz şahsiyetlerden biri olmakla kalmamış, özünü İslam'ın nurundan alan ruhun, medenileşmemiş toprakların vatanlaştırılmasında maya olarak kullanılmasının yolunu da göstermiştir.

Talebeleri, halifeler ve dervişler, onun gösterdiği yolda yetişmişler, üstatlarından aldıklarını geliştirip güçlendirmişler, dikenlerden ve ayrık otlarından temizlenmiş toprak gibi bin yıllık bir vatanı adım adım hazırlamışlardır." Bu, bugün vatanımız olan yaşam ocağında pişen yemeğin tadıdır.