Nitelikten Niceliğe Eğitim
Üniversite, okul, derslik, sıra, masa vs. vs. Eğitim davamızı o kadar yüzeysel sayılara bağladık ki her geçen gün, eğitimde nitelikle nicelik arasındaki makas açığını arttırmaya devam ediyoruz. 207 üniversiteden her geçen gün daha fazla potansiyel işsizi mezun ediyoruz. Eskilerin bahsettiği okumuş olmanın kıymeti her geçen gün biraz daha anlamsızlaşıyor…
Türkiye, eğitimde bugün gelinen nokta itibariyle niceliksel anlamda belki de birçok batılı devletten dahi daha geniş imkânlara sahip gözükmektedir. Ancak eğitimin niteliği anlamında da bir o kadar sorunlu ve ipin ucunun kaçtığı problemlere sahiptir. Her gelen milli eğitim bakanının eski sisteme bühtan ederek göreve başladığı ve yeni diye takdim ettiği başkaca bir sistemin aslında eğitimin ruhunda hiçbir şeyi değiştirmediğini defalarca gördük… Her yapılan sınavda sıfır çekenlerin sayıları biraz daha artarken bunları da gönderecek bölümleri açmayı ihmal etmedik. Bugün Türkiye’de mezun olduğunda yapacağı mesleğin iş hacmine ilişkin bir umudu olan kaç öğrenci vardır? İş sahası her geçen gün daralmasına rağmen, yenileri açılan bölümlerin, eğitim kalitesini aşağı çekmekten başka ne faydası vardır?
Herkese doğal hayatın içinde mecburi olarak takdim edilen üniversite öğrenimi bugün neredeyse anlamsız bir hale gelmiştir. Ekonomide yapısal reform lazımdır, idarede reform lazımdır, hukukta reform lazımdır ancak eğitimde reform yapmadan bunların hiçbirisinde anlamlı bir gelişme kaydedemeyeceğimizde gün gibi aşikârdır. Neredeyse %80’e yakını sadece vakit kaybından ibaret olan üniversite bölümlerinin acilen bir reform paketiyle düzenlenmesi lazımdır. İş hacmi neredeyse yok denecek kadar azalan bölümler kapatılmalı onlara ayrılan ödenekler genç girişimcilere ve meslek edindirme kurslarına devredilmelidir. Devletimiz bu planlamayı yapmaz ise yarın üniversite mezunu nitelikli işsiz gücünde dünyada ilk sırada olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Eğitimi artık rakamlardan ibaret görmeden niteliğin ön planda olduğu sıranın, masanın değil de dünyanın öncü insanlarını yetiştiren nitelikli kurumların konuşulduğu bir vasata taşımak zorundayız. Bugün bunu yapmaz isek göreceğimiz tablo elinde diplomasından başka hiçbir şeyi olmayan işsiz gençlerdir ancak eğitimde reformu gerçekleştirebilirsek topyekûn bir kalkınmanın en önemli adımını da atmış oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.