Toplumsal ahlakımız çökmek üzere. Son günlerde üst üste yaşanan olaylar açık bir örneği. 5 yaşındaki bir çocuğa tecavüz, otobüste bir kadına taciz, hayvanların kesilerek vahşice katledilmesi, ana muhalefet liderinin yumruklanması ve yumruklayan vatandaşın kahraman ilan edilmesi, İstanbul’da havaalanında bir yolcunun sudan bir sebeple bir çalışana ağza alınmayacak hakaretler etmesi. Say say bitmez. Ne ara böyle olduk farkında bile değiliz. 

Siyasetten daha önemli bir konumuz var artık; “ahlak” ve bizde çökmek üzere. Medya hangi ahlaksızlığın üzerine gitse o ahlaksızlık toplumda artar duruma geldi.  Son yıllarda kadına şiddet-taciz ve çocuk istismarı gündemimizde geniş yer buluyor. Bu konular gündemimizde yer aldıkça da ortaya daha çok pislikler çıkıyor. Belki daha öncede vardı, medya da çok yer bulmuyordu. O yüzden de bazı iğrençlikleri duymuyorduk. Orasını bilemiyoruz. Bunu yetkililer daha iyi bilir. 

Tüm bu olanlara rağmen halen bazı şeyleri kınamakla yetinebiliyorsak yazık bize. 2 dakikalığına gözlerinizi kapatın, otobüste tacize uğrayan eşiniz-anneniz, istismara uğrayan kendi çocuğunuz, saldırıya hakarete uğrayan abiniz-babanız… Bu kadar zor mu empati yapabilmek? Caydırıcı yasalar hazırlayabilmek. Bir gecede değişen kanunlar gördü bu millet. Bir gecede yasayı kendilerine uyduranları da gördü. Peki, bu konuda bir adım atmak için ne bekleniyor? Suça göz yummak tarafgir olmak en az suçu işleyen kadar suçlu yapmaz mı? Suça alkış tutanlar, bundan sonraki işlenecek suçlarının önünü açmaz mı? Bunu görebilmek çok zor olmasa gerek.

Toplumsal olarak üzerinde anlaştığımız bir ahlak kuralları vardı önceden. Şimdilerde ise bu yok oldu gitti. Ahlaksızlığı yapanlara karşı bir kesim karşı çıkarken bir kesim alkış tutabiliyor. Kadın ve çocuk istismarı üzerinde belki herkes aynı hassasiyete sahip olsa da bazı ahlaksızlarda; “Bizden-onlardan” ayrımı yapılıyor. Önceden büyük-küçük, genç-yaşlı, çocuk-kadın bilinirdi. Şimdi ise sadece biz ve onlar deniliyor. Şiddete, istismara, tacize uğrayanın hatta ve hatta bu ahlaksızlığı yapanların hangi siyasal grupta olduğu ön plana atılıyor ve bunun üzerinden nemalanıyor. Bu da toplumu ahlak konusunda uçurumun eşiğine itiyor.  Ahlaksızlığın ırkı, dini, siyaseti, ideolojisi olmaz. Ahlaksızlık herkese karşı yapılmıştır. Bunun farkına bir an önce varılması gerekiyor. Birlik ve beraberlik içinde bozulan toplumsal ahlakın onarılması artık elzem oldu. Aksi takdirde toplumda onarılamayacak tahribata neden olacak.

Son olarak diğerinin ahlaksızlığını haykırmadan önce, kendi ahlakımıza da bir göz atsak hiç de fena olmaz.