Ankara Valiliği ile Ankara Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz aylarda duygu sömürüsü yaparak ışıklarda, kavşaklarda dilenen kişilerin engellenmesi için iş birliği yapmıştı. Bu konuda emniyet ve zabıta ekiplerinde de yardım alınacaktı.

Bu haberi duyduğum zaman çok sevinmiştim. El ele veriliyorsa bu sıkıntı çözülür ve bir daha küçücük, masum çocukların dilenmesine şahit olmayız diyerek iki büyük kurumumuza inanmıştım.

Fark ettiyseniz o ışık ve kavşaklarda dilenenler genelde çocuklar oluyor. Yaz kış demenden çocuklar çeteler tarafından dilendiriliyor.

Aradan aylar geçti, bu konuda ciddi gelişmeler yaşandı. Dilenen kişiler toplanarak barınma merkezlerinde geçici misafir edildi. Daha sonra....

Şimdi üzüldüğüm ve kahrolduğum konuya gelmek istiyorum. Başkent sokaklarında yine aynı manzaralar yine aynı sıkıntılar devam ediyor. İnanılacak gibi değil ama bazen bir trafik ışığı yanında 5-6 çocuk görüyorum. Üstleri başları yırtık, karınları aç...

Görünen o ki bu konuda mola verilmiş galiba ışıklar ve kavşaklar dilenci kaynıyor. Beni üzen ise o masum çocukların oralarda dilendirilmesi oluyor. Ben öncelikle bir vatandaş ardından bir gazeteci olarak görevimi yapmak, bu konuda yetkili makamlarımızı tekrar uyarmak istiyorum.

Gelin bu çocukların dilendirilmesine sessiz kalmayın. Çankırı Caddesi Roma Hamamı önünde her gün saat sabah 9 civarında 4-5 Suriyeli kız görüyorum. Mendil satmaya çalışıyorlar soğuk havada. Ayaklarında düzgün çorapları bile yok.

Yeni görevine gelir gelmez büyük işler başaran Sayın Valimiz Ercan Topaca'ya da seslenmek istiyorum. Başkentli bu manzaraları görmek istemiyor. El kadar yetimlere ya da öksüzlere bir devlet eli uzatın. Onları bu bataktan, bu soğuktan kurtarın.