Merhamet
Sanal dünyada ve haberlerde daha önceden de bir iki defa gördüğüm domates başta olmak üzere sebze ve meyvelerin çöpe atılması kamyonlarla çok fazla oluşu, salatalığın kırıp gösterdi. Salatalığın çok taze olduğu eskiden beri atıldığı ve devam edildiği belli olduğunu söylüyor.
Kapanma sonrasında dünyada ve Türkiye’de fiyatların gıda başta olmak üzere enerji ve diğer alanlarda arttığı, hasreten de gıdada dar gelirli aileleri zor duruma getirdi. Bu da yetmiyormuş gibi bunu fırsat gören stokçuların fiyatları artırmaları dar gelirli insanlarımızı çok üzmüş ve zorlamıştır.
Gördüğümüz bu manzara kazanmak hırsına değerlerimizi ayaklar altına alıp bir lokma yiyeceğe ve insanların ihtiyacı varken sırf kazanma hırsıyla fiyatlar düşmesin diye tonlarca gıda maddesinin çöpe atılması, yardımlaşma merhamet duygularının ayaklar altına alınmasıdır. Fakir fukaraya çöpe atma yerine makul fiyatlarla satış yapılmaması yüreklerimizi sızlatmıştır.
Milli mücadele yıllarında seferlerde aç kalmış, ot yemiş, karnına taş bağlamış yılmamış ya gazi ya şehit olmuş ama bir lokma aşını veya hoşafını paylaşmıştır. Sabretmiş, destanlar yazmış, şükretmiştir.
Aziz milletim nerede bir aç açık gördüyse paylaşmış, yetimin gönlünü almak için elindekini paylaşmıştır. Devam da etmektedir. Vereceklerini hiçbir zaman çöpe atmamıştır. Onların yokluğundan çaresizliğinden kendine ders çıkarıp merhem olmaya devam etmektedir.
Komşusu açken ekmeğini paylaşmış onu doyurmadan yatmamıştır.
Malını, mülkünü bu senin mi diye sorduğumuzda bu Allah’ımın ben bekçisiyim derdi. Yetime, aç açığa fazlasından verir. Merhamet insani davranışlarla örnek olunurdu. Hiçbir zaman aç açık yoksullar varken, yardım bekleyenler dururken yiyecekler çöpe atılmazdı.
Bizi biz yapan, millet yapan kardeş yapan en büyük değerlerimizden başta geleni yardımlaşma, çare olma insanlığımızı yitirmeden sahiplenmemizdir. İnsanlığımızın, değerlerimizin, yardımlaşma duygularımızı yitirdik mi yok oluşumuzu hiç kimse durduramaz.
Tonlarca çöpe atılan gıdalarda fakirin fukaranın yetimin, mazlumların çaresizlerin de hakkı vardır. Haklarını gasp edip çöpe atarsak insanlığımız da yok olur.
Bu dökülenlerden devletten teşvik aldılarsa 85 milyonun da hakkı vardır.
Birleşmiş Milletler gıdada eğer gerekli düzenlemeyi dağıtımı yapamazsak başta Afrika kuraklıktan kıtlıktan başta çocuk ölümler çoğalmaya başladı. Eğer birbirimizi insanlığımızı hatırlamazsak, yardım elimizi açmaz, yüreğimizi ortaya koymazsak başta Afrikadakiler ölümlerini oturduğu yerde beklemeyeceklerdir. Günde bir lokma yiyecek bir yudum su için bulduğu ülkeler doğru göçü durduramazlar, engelleyemezler. O zaman o tonlarca gıdayı çöplere atanlar onu bile bulamayacak duruma gelebilir.
Onun için insanlığımızı, merhametimizi inancımızı yitirmeden Allah’ın verdiği nimetleri çöpe dökeceğimize açlara, yetimlere mazlumlara çaresizlere ulaştırıp hep birlikte insanlığımızı, merhametimizi yitirmeden silkinmeli, var olmalı. Bir olmalı. Çare olmalı. Yetimin, çaresizin gözyaşını silmeliyiz. İnsanlığımızı, kul olduğumuzu emanetçi olduğumuzu unutmadan merhametimizi yitirmemeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.