Korona Üzerinden Kutuplaşmak
Çin’den tüm dünyaya yayılan yeni tip korona virüsü ile mücadelede ülke olarak süreci çok iyi yönettiğimizi geçtiğimiz haftalarda dile getirmiştim. Gerek Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olsun gerek Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve gerek diğer ilgili bakanlıklar kendi üstlerine düşen birçok görevi yerine getirerek, tedbirleri artırdılar ve önemli kararlar aldılar. Salgına karşı her ülkenin farklı tepkiler gösterdiğini ve farklı atraksiyonlarda bulunduklarını daha önce de belirttim. Hükümet yetkililerinin salgını hafife almadığını, alınan tedbirler neticesinde salgının ülkemize girmesinin geciktirildiğini sözlerime eklemiştim. Buraya kadar her şey normal gidiyordu. Ta ki İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri’nin yardım için başlattığı bağış kampanyasını İç İşleri Bakanlığı’nın bir genelge ile iptal etmesi ve yardım kampanyası hesaplarının bloke etmesine kadar.
Mahkemelik olan bu süreç hükümet kanadından devlet içinde devlet oluşumu olarak algılandı ve durduruldu. Yardım kampanyasının tek elden yürütülmesi istendi. Bu da haklı bir sebep olabilir ya da hukuki bir boyutu vardır, o yüzden iptal edilmiş olabilir. Hukukçu olmadığım için detaylar hakkında yorum yapamıyorum. Fakat salgınla mücadelede yerel yönetimlerin payının çok büyük olduğu unutuluyor gibi. Gerek Büyükşehir Belediyeleri gerek ilçe yönetimlerinin salgına karşı gösterdiği atraksiyonlar, virüsün yayılımının önlenmesi açısından çok önemli. Aynı zamanda ihtiyaç sahibi vatandaşların belirlenmesinde yerel yönetimlerin payı büyük.
Tüm bunlar biliniyorken bizler maalesef virüsle mücadelede dahi kutuplaşmaya gittik. Bir taraf alınan kararı doğru buluyor, diğer taraf yanlış buluyor. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde bu tarz kutuplaştırmalara mahal verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü korona virüsü siyasi bir olay değil. Bu şu an tüm insanlığın mücadele ettiği bir hastalık. Bu yüzden devlet ve tüm organları bu illetten kurtula bilmemiz için birlikte çalışıp mücadele etmeli. Zor günler geçirdiğimiz şu günlerde halkın kutuplaşmasına müsaade edilmemeli. Ortak bir yol bulunup el birliği ile üstesinden gelinmeli. Salgın siyaset üstü bir kavram. Bu yüzden sen haklısın, sen değil algısına izin verilmemeli. Öncelik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her bireyinin yaşamı, sağlığı, hayatını idame edebilecek yaşam koşularının sağlanması olmalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.