Ortadoğu’da kazanlar kaynamaya devam ediyor. Hesap üstüne hesaplar ortaya çıkıyor. Bölge bölge cepheler her geçen gün değişiyor. Bu durumda Dostlukların olduğu gibi düşmanlıklarında baki olmadığı bir gerçek ortaya çıkıyor. 
Artık hesaplar gizli gizli yapılmıyor. İhanetler ve kalleşlikler almış başını gidiyor. Ortadaki diğer bir gerçek de devam eden vesayet ve kölelik sisteminin varlığıdır. Almış oldukları talimat ve emirlerle ülkelerin hizaya sokulduğu ve cephelere sürüldüğünü görüyoruz. 
İslam’la savaşı yan yana getirerek, birbirimizi “ Müslümanlık adına savaş” adı altında bize göz göre göre yutturabiliyorlar. Denklem aslında çok basit. Siyasi iktidarlığa karşılık petrol, doğalgaz ya da ülkelerin diğer zenginliklerinin sömürülmesine, peşkeş çekildiğini görüyoruz. Bu denklemin dışında durmaya çalıştığınız zaman da “Bizim sayemizde ayaktasınız” diyerek rest çekerek sonuç olarak da bölgenin tamamının namusu ve geriye kalan her şeyi ayaklar altına aldıklarına şahitlik ediyoruz. 
Amerika ve İngilizlerin planları tıkır tıkır işliyor. Kararların onlardan geldiği, talimatların uygulamaya konulduğu bir sistem. Ülkelerin birbirleriyle çatıştırılması ve parçalanması, toplumların ayrıştırılması, bütün kimliklerin adeta bir silah olarak kullanıldığı bir coğrafyadan bahsediyoruz. 
Son dönemde, Irak, Suriye, Libya, Yemen’de neler olup bittiğine herkes gözleriyle şahit oldu. Soğuk savaş döneminden bu yanana oynanan tiyatronun tamamı bundan ibarettir. 
Katar kriziyle başlayan, Tahran saldırısıyla devam eden sürecin sonunda tuzağa çekilmek istenen ülke aslında Suudi Arabistan’dır. Suudi Arabistan ve İran arasında yaşanacak olası bir gerilim bölgeyi felakete sürüklemeye yetecektir. 
Suudi Arabistan,İran ve Körfez ülkelerinin arasında yaşanan bu kriz bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Olayın sonucunda yaşanacak vahametin boyutları iyice irdelenmelidir. 
Ya İran’ın tankları ya da Amerikan’ın  tankları Kabe’ye dayanmadan, Kabe’yi vuran füzeler ya İran füzleri, Husi füzeleri ya da Amerikan füzeleri olacağı unutulmamalıdır. Bölge çıkmaza ve kıyamet savaşlarına gitmeden önce bu kriz bir an önce dindirilmelidir. Korkunç plan apaçık ortadır. Birileri bacak bacak üstüne atıp keyifle izliyor. Eğer bir adım atılmazsa, coğrafyanın imhasını coğrafyanın insanlarına yaptıracakları bilinmelidir.