Son günlerin en çok duyulan eylemi, kontak kapat Türkiye olmuş durumda. Akaryakıt fiyatlarına peş peşe gelen zamlar sonrasında, en çok konuşulan konu kontak kapatmak oldu. Ancak tek çözümün kontak kapatmaktan ibaret olduğunu düşünmüyorum. Peynir ve zeytin fiyatına da zam geliyor ancak bir Allah’ın kulu peynir yeme Türkiye demiyor.

Bu kontak kapatma mevzusunun eleştirilecek çok tarafı var. Hatta geçen gün, kontak kapat Türkiye paylaşımı yapan bir arkadaşımın, çalışmaktan aciz “arabasını” fahiş fiyata satışa koyduğunu gördüm. Bunu neden yaptığını sorduğumda ise; “piyasası böyle kanka” yanıtını aldım.

Ortalık bu ve bunun gibi insanlarla dolmuş durumda. Kimse ayranı dökülsün istemiyor ama ayran içmeyi de istemiyor. Doğalgaz, elektrik, internet, gıda, giyim, sağlık ve hizmet gibi pek çok sektörde hemen hemen pek çok zam geldi. Konu sadece kontak kapatmak oldu.

Dışa bağımlılıktan söz ederken kimse kimsenin arkasında dikilip destek vermiyor. Zam olayları olunca da yaygara kopuyor. 2022 yılının Haziran ayına girdiğimiz şu günlerde, insanlarımızın çoğunun sağlıklı düşünemediğini düşünüyorum.

Yazın yenilen hurmalar kışın bir taraflarımızı tırmalıyor ise, sorunu kendimizde aramamız gerekiyor. Kimsenin iyimser görünmesi gerekmiyor. Tamam içerisinde bulunduğumuz durumda kimse iyimser olmak zorunda değil. Ama gerçekçi olmamız gerekiyor diye düşünüyorum.

Birde araba üzerinden hiç inmeyip, kontak kapat Türkiye yazan profiller var. Ora senin bura benim geziyor. Bu insan kontak kapatsa devlet zarar eder. Öyle bir faydası var yani.