Rusya’nın Türk – İslâm coğrafyasına çektirdiği eziyetler tarihten bugüne devam ediyor. Rusya’da rejimler değişti ama zulüm değişmedi. Bugün de utanmadan, yaptıkları katliam ve soykırımın en büyük ortağı Kızılordu’nun, Türkiye’de sanat ayağına ‘’KORO’’ vasıtasıyla propagandasını yapmak istiyorlar!

Konumuzla alakası sebebiyle diğer Rus rejimlerinin katliamlarını bir kenara bırakarak sadece Sovyet Rusya döneminde Kızılordu’nun suç dosyasını ortaya bir dökelim dedik. Kızılordu’dan sanat değil soykırım, koro değil katliamcı çıkar!

23 Şubat 1918’de Kırım Tatar Türklerinin Devlet Başkanı Numan Çelebicihan, Kızılordu tarafından Akyar'da kurşuna dizilerek şehit edildi. Naaşı bulunamasın diye Karadeniz’e atıldı.

Sovyet Rusya döneminde 23 Şubat 1944 yılında Çeçenlere uygulanan sürgünde 780.000 olan toplam nüfusun tamamı Sibirya steplerine ölüme gönderildi. 13 yıl süren sürgünde nüfusun yarısından fazlası şehid oldu. Sürgünde hayatta kalma kavgası veren Çeçenler, yurtlarına döndüklerinde gasp edilen evlerini, avlularını ve geleceklerini kurtarma mücadelesi de vermek zorunda kaldı.

27 Şubat 1944 tarihinde, Çeçenistan’ın dağlık bir köyü olan Haybah’ta içlerinde kadın ve çocukların bulunduğu 700 Çeçen, Kızılordu mensuplarınca bir ahıra toplanarak diri diri yakıldı. Bu olay tarihe Haybah katliamı olarak geçti.

18 Mayıs 1944’te Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle Kırım’daki tüm Kırım Tatar Türklerini sürgün etti. Hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı şehit düştü.

14 Kasım 1944'te Kızılordu Ahıska’ya girdi ve hayvan vagonlarına doldurdukları 94 bine yakın Ahıska Türkünü zorla sürgün etti.

19 Ocak’ı 20 Ocak’a bağlayan gece 1990 yılında 20.000’den fazla kuvvetle Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye giren Kızılordu, en az 143 Azerbaycan Türkünü şehit etti. Yüzlercesini yaraladı. Bu olay Kara Ocak ve 20 Yanvar olarak anılmaktadır.

17-18-19 Aralık 1986’da Sovyetlerin Kazakistan’a Rus idareci atamasının ardından Kazak Türkleri protestoya başladı. Moskova’dan başkent Almatı’ya getirilen 70.000 kişilik Kızılordu en az 200 Kazak Türkünü katletti. Kazak halkı, o günleri "Jeltoksan" (Aralık) adıyla anıyor.

Kızılordu’nun yaptıkları bu yazdıklarımdan ibaret değildir. Kızılordu Türk ve İslâm coğrafyasına sayısız acı, ölüm, gözyaşı, tecavüz ve katliam anıları bırakmıştır.

Kızılordu Korosu, Türkiye turnesine çıkmış, 14 Mayıs’tan itibaren il il konser verecekmiş. 18 Mart ve 21 Mayıs sürgünlerinin yıldönümüne denk gelen konserler gelen yoğun tepkiler sayesinde ‘’Teknik Nedenlerden’’ (!) dolayı ertelense de biz Kızılordu Korosunu Türkiye’de hiçbir şekilde hiçbir zaman istemiyoruz!

Kardeşlerimizi ve soydaşlarımızı katleden kanlı ellerden sanat değil soykırım, koro değil soykırımcı çıkar!

Kızılordu korosu iptal edilsin! Rus emperyalizminin propaganda maşalarını Türk yurdunda istemiyoruz!