Dünyada Demokrasi ile Yönetilen Bir Ülke Var mı?
Bu sorunun cevabını vermek için öncelikle demokrasinin anlamına bakmak lazım. Kısa deyimiyle halk tarafından bilinen anlamı, “halkın kendi kendini idare etmesi” olarak bilinir. Kitabi olarak ise yani internete ve bütün demokrasiyi anlatan kitaplara baktığınızda;
“Demokrasi veya el erki, halkın yasaları müzakere etme ve yasal düzenlemelere karar verme yetkisine (doğrudan demokrasi) veya bunu yapmak için yönetim görevlilerini seçme yetkisine (temsili demokrasi) sahip olduğu bir yönetim biçimidir” denir.
Şimdi doğrudan demokrasi veya temsili demokrasi gibi deyimlerin ne olduğunu veya neler olduğunu uygulanış biçimlerinden elbette bahsetmeyeceğiz. Demokrasi tarifindeki, “halkın yasaları müzakere etme ve yasal düzenlemelere karar verme yetkisinden” hareketle olaylara bakmak lazım. Bütün demokrasi ile yönetilen ülkelerde, halk demokrasiyi uygulamaları için vekillerini seçer meclislerine yollar. Meclislerdeki vekillerde halk adına hareket ederek demokratik kararlar alırlar. Görünen aynen bu.
Hatta biraz daha ileri gidelim, bazı ülkeler kendilerinin demokrasinin beşiği olduğu iddiası ile son derece “afili, süslü, yaldızlı” laflarla öğünürler, diğer ülkelere ders vermeye kalkarlar.
Ne mi demek istiyoruz? Şimdi kafamızı kaldırıp şöyle bir bakalım. Yukarıda söylediklerimizi akıl süzgecinden şöyle bir geçirelim. Ve can alıcı soruyu soralım; “Dünyada demokrasi ile yönetilen bir ülke var mı?”
Demokrasi ile yönetildiğini iddia eden bütün ülkelerde, demokrasinin kurumları mutlaka vardır. Meclisler, senotalar, kamaralar, bürolar vs. Ve hepsinin karar verirken ortak kanaati demokratik kararlar değil,
Ülkelerinde bulunan hâkim ideolojilere göre karar verirler.
“Yaşadığımız dünyada, demokrasinin, hukukun, adaletin kurallarını güçlülerin dünyası koyar ve uygular” sözünün aksini artık kimse söyleyemez durumda.
Bilinenleri tekrar hatırlatalım. Aylarca Gazze’de binlerce masum insanın katledilmesi, orada bir soykırımın yaşanması ki hem de canlı yayınlarda bütün özgür dünyanın! Yani demokrasi ile yönetildiğini iddia eden ülkelerin gözleri önünde ama ne hazindir ki kimsenin kılı kıpırdamıyor ve üstelik yaşanan vahşilik aleni bir şekilde savunuluyorsa ve bunu demokrasinin beşiği olduğunu söyleyen ülkeler yapıyorsa, kimse ama hiç kimse demokrasiden bahsedemez. Hiç kimse de hiçbir ülkenin demokrasisini örmek göstermesin. Halk tek bir kelime ile bunu dile getiriyor;
"Batsın sizin demokrasiniz”
ABD gibi bir ülkede (Hani demokrasinin beşiği ya!) siz özgürlük diye, insan hakları diye, hukukun üstünlüğü adalet diye haykıranlara kendi ülkenizde hem de bilim insanlarınıza şiddet uygulayıp, işkence yapıyorsanız, bu sözün bittiği yerdir.
Yere göre sığdıramadığımız “Batı Demokrasisi” dediğimiz her fırsatta örnek gösterdiğimiz demokrasiyi Başkan Erdoğan veciz bir sözle son noktayı koydu;
“Batı demokrasisinin sınırlarını İsrail menfaatleri çizmektedir”.
Bunu biraz genişletecek olursak, “Dünyada ki demokrasinin uygulanışı Siyonizm’in izin verdiği kadardır” dersek sanıyorum en doğru cümleyi kurmuş oluruz.
Şimdi diyeceksiniz ki bunu biliyoruz bunu bilmenin bize ne faydası var? Doğru.
Şu faydası var! Hatırlarsanız eskilerde bir slogan vardı.
“Amerikan maymununa, Rusya’nın ayısına sağ yumruğu çakacağız”
İşte bugün bunu yapmalıyız.
Emperyalizmin beyninin Siyonizm olduğu gerçeğinden hareketle, kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Hiçbir yabancı ideolojinin esiri, kölesi, kulu olmadan.
Ve bir şeyi hiç unutmayacağız! Güçlüyseniz her türlü kuralı siz kor, istediğiniz oyunu kurarsınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.