Kışın Himmeti, Karın Bereketi
Ne düşünüyorsunuz bilemiyorum. Çarşamba sabahı Ankara semalarından düşen, cadde, sokak ve çatıları beyaza boyayan karı çok ama çok özlemişim. Uzun zamandan beri böylesine doyurucu bir kar yağışı ve insanın iç dünyasını sarsan ısıtıcı havayı özlemişim. Önce pencereden, sonra balkona çıkarak hasretle ve özlemle büyük bir ahenk içinde yağan karı doyasıya seyrettim.
Allah’ım ne büyüksün. Nimetin kadrini bilmeyen biz kulların senin semadan yağdırdığın bereket ve beyaz nimetin karın kıymetini bilmiyor ve taktir edemiyoruz. Gönderdiğin kar nimeti için sana sonsuz hamd ve şükürler olsun.
“İncecikten bir kar yağar elif elif diye” mısraı, sözü ne hatırlatır? Tam o zaman işte elinde sazı, başında yedi renkli sarığı ve kuşağı ile Karacaoğlan’ı düşünmez misiniz? Yağan kar ona sevgilisi “Elif”i hatırlatıyor.
Sadece Kacacaoğlanı mı? 1927 yılında Varşova’da iken kışı yaşayan büyük şair Yahya Kemal’in, Kar Musıkileri:
“Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu,
Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu”
Ne güzel anlatım, ifade zenginliği kar için.
Edebiyatımızın unutulmaz siması Cenap Şehabettin’in “Elhanı Şitas”sı hatırlanmaz mı?
Ömrümün büyük bir kısmı Erzurum’da geçti. Çocukluğum, gençliğim. Erzurum, kahramanlık, yiğitlik, mertlik, dostluk kavramlarını çağrıştırır. Ama bir başka çağrışımı kar, soğuk ve kıştır. Ankara’da olduğu gibi Erzurum’da da artık insanlar “Ah! Nerde o eski kışlar!” diyorlar.
Karın yağışını seyrederken çocukluğumun kış ve kar özlemini bir an yaşamak istedim. Sokağa çıkıp kalbur kenarı, kıvrık bir tahta veya basit, derme çatma bir kızakla evin önünden geçmekte olan caddeden aşağılara hızla kaymak. Önüme yaş engeli çıktı. Yoksa odunluktan yine derme çatma bir kızak yapılabilirdi herhalde.
Kar ve kış, edebiyata ve edebiyatçılarımıza ilham kaynağı olmuştur. Kimisi hikâyelerinde, romanlarında kimisi şiirlerinde kar tanelerini kelimelerine taşımış ve duygularımızı zenginleştirmiştir.
Yaşayan en büyük düşünce adamı ve şairimiz Sezai Karakoç’un “Kar şiiri bir başka güzelliktedir.
“Karın yağdığını görünce
Kar tutan toprağı anlayacaksın
Toprakta bir karış karı görünce
Kar içinde yanan karı anlayacaksın”
“Ben bu şiiri yazdım aşık çeşidi
Öyle kar yağdı ki elim üşüdü
Ruhum seni düşününce ışıdı
Her şeyi beni anlayınca anlayacaksın!”
Kar yağışını bir de edebiyatçı gözü ile seyredin. İster camın arakasından ister önünden. Bam başka bir tat keşfetmiş olacaksınız.
G Ü N Ü N H İ K M E T İ
“Okumayı öğrenmek en güç sanattır. Yeme içme hayvanlarla ortak özelliğimizdir. İnsanlığı sürdürmek kitap okumakla mümkündür.”-
Namık Kemal
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.