Hz. Fatıma hanımların en hayırlısıdır. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’ in kızı olan Fatıma (Ra) 609 yılında Mekke de doğmuştur. Hz. Peygamberin en küçük kızıdır. Hz. Fatıma’nın beyaz, parlak, aydınlık yüzlü kadın anlamında lakabı Zehra’dır. Aynı zamanda “iffetli ve namuslu kadın anlamında Betül lakabıyla da anılmıştır.” Hz. Fatıma annemiz Peygamber (s.a.s) benzer hayâ ve edep gibi özelliklerine hem de konuşma tarzından yürüyüşüne kadar birçok vasfına sahip oldu. Bu güzel vasıfları sebebiyle Peygamber Efendimiz (s.a.s) Fatıma’yı görünce sevinir kendisini ayakta karşılar, elini tutar onu iltifat edip yanına veya kendi yerine oturturdu. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s) sefere giderken en son Hz. Fatıma ile vedalaşır. Seferden döndüğünde de ilk olarak kızı Fatıma ile görüşürdü. Baktığımız zaman kız çocuklarına verdiği önemi anlatmakta bulunuyoruz. İnsanların kız, erkek ayırt ederek ne kadar yanlışlık yapmakta olduğunu anlıyoruz ve biliyoruz. İnsanlar Hz. Muhammed (s.a.s) hayatına baksalar öyle yaşamaya çalışsalar ki bu ahir zaman da pek mümkün olmadığı için herkes işine geldiği gibi amel etmeye çalışıyor. Peygamber Efendimizin sünnetine uymamız gerektiği açıkça bizlere yol göstermektedir. Kızı Hz. Fatıma için kadınların en hayırlısıdır diyen Hz. Muhammed (s.a.s) Hz. Fatıma benim bir parçamdır onu sevindiren beni sevindirmiş, onu üzende beni üzmüş olur. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bana melek gelerek Fatıma’nın (Ra) cennetliklerin hanımefendisi olduğunu müjdeledi demiştir. Cennetlik kadınların en faziletlileri diyen Resul-u Ekrem şöyle sıralamıştır. Hatice Bint-i Hüveylid, Fatıma Bint-i Muhammed, Meryem Bint-i İmran ve Asiye Bint-i muzahimdir. Peygamberimizin kızına çok sevdiği ve değer verdiği görülmektedir. Evliliğinden bildiğimiz kadar değinelim; Hicretin İkinci yılında Hz. Ali ile Hz. Fatıma’nın evlenmesidir. Peygamberimizin kızı Hz. Fatıma artık evlenme yaşına gelmiş birçok talipleri çıkmış ve Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s) ben onun hakkında ki ilahi hükmü bekliyorum demiştir. Talip olan kişileri geri çevirmiştir. Hz. Ali’yi herkes yakıştırmış ve ikisinin evlenmelerini istemişlerdir ve nihayet Hz. Ali Peygamber Efendimizin huzuruna çıkmıştır. Hz. Muhammed (s.a.s) Hz. Aliye sormuş ne için geldin, bir ihtiyacın mı var! Herhalde Fatıma’yı isteyeceksin diye sormuş Hz. Ali de evet kızını istiyorum demiştir. Hz. Ali Mehir olarak 480 (dörtyüzseksen) dirhem nehir hazır etmiştir. Hz. Peygamber kızı Fatıma’ya çeyiz olarak bir su kabı, kadife bir örtü ve içi izhir denilen bir otla doldurulmuş bir minder verdi ve Peygamberimiz (s.a.s) düğün sırasında yemek yenmesini sünnet haline getirin demiştir. Peygamberimiz Hz. Ali ve Fatıma’nın nikâhlarını kıydı ve şöyle dua etmiştir. “Ey Allah’ım! O ve zürriyeti hakkında kovulmuş şeytandan sana sığınırım demiştir”. Ve böylece nikâhları kıyılmıştır. Peygamberimiz (s.a.s) düğünlerini sade bir şekilde yapmış bu günkü masraflar gibi harcamalar yapılmamış kızına vermiş olduğu çeyizde yukarıdaki yazdıklarımdan ibarettir. Kadınlara önem vermek onları incitmemek Allah’ın rızası olduğu şekilde merhamet ve şefkatle yaklaşmak en önemli husustur. Peygamberimiz kadınlara değer vermiş kadınların hakkını savunmuştur. Hz. Muhammed (s.a.s) hadisinde müminlerin imanca en mükemmel olanı ahlaken en iyi olanlarıdır ve hayırlı olanlarınız da kadınlara karşı hayırlı olanlardır buyurmuştur. Bizlerde ümmi annelerimiz gibi yaşayalım Allah’ın sevgili kulu olmaya çalışalım hakiki iman eden kadınlar cennette ümmi annelerimize kavuşacaktır, Allah’ın razı olduğu kullardan olmaya çalışalım cennetinde hep birlikte olmak dileği ile Selam ve Dua ile.