Günün hemen her saatinde rastlarız onlara. 
Kimisinde önden çekmeli demir el arabası vardır, kimisinde o da yok; sırtta çuvalla sokak sokak, cadde cadde gezip çöpleri karıştırırlar; içlerinden “dönüşüm”ü olan plastik, kağıt gibi atık maddeleri toplarlar.
Ekmek parası işte.
Onların “işi” de o.
İşleridir evet ama sorunludur!
Bir kere ortaya çıkan “görüntü” hiçte hoş değildir.
Hem kendileri için hem de toplum için… 
Bu “işi” yaparken sağlıkları ve güvenliklerini hiçe saymış olurlar…
Üst başları da haliyle kir içindedir. 
Bu halleri ile özellikle çocuklar için “korkulacak insanlar” olarak bile görülebilirler.
Ve asıl mesele…
Bu insanların genelde eşleri, çocukları da bu “iş”in içindedir.
Kadınlar, küçücük çocuklar çöp karıştırıp, işe yarar plastik, kağıt toplarlar. 
Yaz ayları neyse, kışın çok daha zordur bu “iş”.
Soğuk gecelerde, buzlu yollarda; sırtta/elde torba ile sokak sokak gezip, çöpleri karıştırmak… 
Allah yardımcıları olsun.
Orası muhakkak da, bu insanlara devletin de yardımcı olması gerekmez mi? Onlara ne zaman denk gelsem, böyle düşünmüşümdür. 
Bu “iş”te ortaya çıkan görüntünün yanı sıra sağlık ve güvenlik sorunları da vardır çünkü. 
Elbette ekmeklerinin derdindelerdir. 
Topladıkları atıkları üç-beş kuruşa satıp, geçimlerini sağlamaya çalışmaktadırlar; veya ek gelir elde etme gayretindelerdir. 
İşte tam da bu nedenle sorunları ile ilgilenilmeli, çözümler üretilmelidir diye düşünmüşümdür hep. 
Son yıllarda bu insanların sayıları artışta.
Bugün Ankara’da yaklaşık 20 bin kağıt-plastik toplayıcısı var.
Hemen hemen tamamı kayıt dışı çalışıyor, hiçbir sosyal güvenceleri yok.
İşsizlikten bu “işe” mecbur kalan insan sayısı arttığı için midir, yoksa bu “iş” epey karlı olduğu için midir bu artışın nedeni, bilemiyorum.
Önemli bir bölümünün Suriyeli, Afganistanlı mültecilerden oluşması, bu konuda aslında bir işaret veriyor ama dediğim gibi “işin” getirisi-götürüsünü tam olarak bilemiyorum.
Neticede şu ise bir gerçek:
“Yukarıda anlatmaya çalıştım: Burada bir sorun var.”
***
Ben bu düşüncelerle “devlet bu insanlara el uzatmalı, sorunlarına çözüm üretmeli” derken, güzel bir haber aldım. 
TÜRK-İŞ ile Keçiören Belediyesi de benle aynı düşüncede olmalı ki, tarifi zor bu “soruna” kafa yorup, bir proje geliştirmiş.
Adı, “Atık Toplayıcılarının Çalışma Koşullarını İyileştirme Projesi”.
TÜRK-İŞ hazırlamış, Keçiören Belediyesi hayata geçiriyor.
Önceki gün de protokolü imzalanmış. 
Türkiye’de bir ilk olsa gerek.
(Peşin peşin söylüyorum: Helal olsun, bunu düşünenlere, projelendirenlere, hayata geçirenlere.)
Proje kapsamında, Keçiören Belediyesi sınırları içinde çalışan 100 atık toplayıcısına öncelikle iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilecek.
Toplayıcılara sağlık taraması da yapılacak. 
Proje imza töreninde hazır bulundurulan toplayıcılara yeni kıyafetler dağıtıldı bile.
Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, projeyle ilgili “Bugün Türkiye’de bir ilk olan protokolü imzalayacağız. Bu örnek projeden dolayı bu projeyi bize getiren TÜRK-İŞ Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. İnşallah bu protokolün hayırlara vesile olmasını ve sadece Keçiören için değil, aynı zamanda Türkiye için bir örnek teşkil etmesini arzuluyoruz” diyor.  
Başkan Ak ayrıca şu bilgileri veriyor: 
“Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonu TÜRK-İŞ ile gerçekleştireceğimiz proje ile atıkların sağlıklı koşullarda toplanması, sokakta çalışanların sağlığı ve güvenliğinin yanı sıra, çevresel ve ekonomik bir fayda da öngörüyoruz.”
“Geçtiğimiz Eylül ayında Keçiören’deki atık toplayıcılarını bir tanışma toplantısıyla bir araya getirmiş, projenin ilk adımını atmıştık. Bugünkü protokol sonrası onların kıyafet ve kişisel koruyucu donanımlarının tedariki, düzenli sağlık taramalarından geçmeleri, iş güvenliği, hijyen, risk gruplarının belirlenmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve çocuk işçiliğinin önlenmesi noktasındaki çalışmaları başlatmış olacağız. Uluslararası Çalışma Örgütünün de yakından takip ettiği bu ilk çalışmanın başarılı olmasını ve örnek alınmasını temenni ediyoruz.”
***
Bu güzel düşünceli projenin asıl mimarı olan TÜRK-İŞ’in Genel Başkanı Ergün Atalay ise, şunları söylüyor: 
“Resmi olmayan sayıyla birlikte bu arkadaşlarımız Ankara’da 20 bin kişi. Bu arkadaşlarımızın tamamına yakını kayıt dışı çalışıyor, hiçbir sosyal güvenceleri yok. Günde 12 saatten az olmamak üzere yoğun fiziksel bir çaba göstererek çalışıyorlar. Toplama sırasında bulaşıcı hastalık riskiyle de karşı karşıya kalabilmekteler. Gece boyunca farklı bölgelerde birçok şiddet olayıyla karşılaşıyorlar. Gece toplama yaparken karanlıkta fark edilmedikleri için trafik kazalarına maruz kalıp ölen kardeşlerimiz de var. TÜRK-İŞ olarak bu projeyi yapma fikrimiz, bütün bu olumsuzluklar nedeniyle ortaya çıkmıştır.” 
Atalay, proje hakkında da şu bilgileri veriyor: “Bugün 100 atık toplayıcıyla başladığımız bu projenin nihai amacı, bu arkadaşlarımız, iş sağlığı ve güvenliği ile farklı eğitimlere tabi tutulacaklar. Bu eğitimler çok kapsamlı olacak. Toplama işi yapan arkadaşlarımıza çöpte karşılaştıkları tehlikeli maddelerin neler olduğu, böyle bir durumda nasıl hareket edeceklerini uzmanlar detaylı şekilde anlatacak.”
“Atık toplama işiyle uğraşan ailelerde yoksullukla mücadele devam etmektedir. Bu nedenle geçimi sağlamak için çoğu zaman aile bireylerinin tamamı çalışmak zorundadır. Kısacası çocuklarını okula yollamamakla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu konuyla ilgili kafa yoracağız.”
***
Atık toplayıcılar son derece mutlu…
Biri şöyle diyor: 
“Ankara’da bu işi sokakta yapan 2 bin-3 bin kişi var. Çöpün içine giriyor. Kimisinin çocukları okula gitmiyor. Kimse onlara destek çıkmıyor. Onlara da destek çıkmaları lazım.”
Ve bir diğeri:
“Kimse bize destek olmuyordu, tek başımızaydık. Kışın soğuklarını, yazın sıcaklarını çektik. Bize destek oldukları için Allah TÜRK-İŞ’ten ve Keçiören Belediyesinden razı olsun. Bize destek oldular, iş sahibi olduk. Çocuklarımızı daha rahat okula gönderebileceğiz, düzenli bir işimiz olacak, düzenli gidip geleceğiz.”
***
Evet, fazla söze gerek yok:
TÜRK-İŞ ve Keçiören Belediyesi, sessiz ama derinden kanayan bir toplumsal yaraya pansuman yaparak, önemli bir görevi yerine getirmektedirler.
Bir sonraki adım yarayı tümden iyileştirmek olacaktır. 
Allah razı olsun.
İyi iş çıkardılar.
Darısı diğer belediyelerin başına inşallah.