İnsan güvenilir ortamda yaşamayı güvenilir ortam oluşturabilmeyi bilmek zorundadır. Hayırlı bir mümin elinden haramı dilinden yalanı gözünden harama bakmayı hayatını güven üzerine inşa etmeyi öğrenmek zorundadır. 

Yaşadığımız toplum eğer ki güvenli olunması gerektiğine inanıyorsak; gelişip, okuyup donanımlı olup güven duygusunu hayatımıza, çocuklarımıza, büyük ve küçüklerimize de öğretmek zorundayız.

İslam dini birleştiren, bir araya getiren Allah’a kalpten inanan Peygamberimize uyan gönüllerimizi arındıran tertemiz bir toplum olmak zorundadır. Biz insanlar güven toplumunu kendimiz oluşturmalıyız. Sulh selamet esenlik ve güven anlamına gelen İslam dini insanları hayatı boyunca birleştiren insanları güven içinde yaşamayı amaçlayan muhteşem dinimizdir İslam. 

Güvenilir olmak dinin, aklın, canın, malın ve ailenin birer emanet olduğunu unutmamaktır. Bizim bu konuda en güzel örneğimiz Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemdir. Rasulullahı kendimize örnek alırsak hayatımızda birçok şeyler değişip her şey güvenle yerine oturacaktır. Bakara Suresinin 208. ayetinde Ey İman edenler hep birlikte barışa girin, şeytanın peşinden gitmeyin, çünkü o apaçık düşmanınızdır buyrulmuştur. 

Başka bir ayette mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerine dostturlar, iyiliği emreder kötülükten alıkoyar namazı dost doğru kılar zekâtı verirler Allah’a ve Resulüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah, mutlak sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. İnsanlarda yaşadığı her toplumda mümin kardeş güvenilir vatandaş olmaya çalışıp öğrenip ümmeti Muhammed’e en doğruyu faydalı bir şekilde aktarmalıyız.

Zararlı insanlardan olmayalım, insanlar ile kardeş olalım İslam’ın emrettiği gibi İslam çatısı altında toplanalım. Bilinçli ve şuurlu kendimizi sadece Allah yolunda çabalayanlardan olalım. Rasullullah Efendimiz gibi El Emin sıfatı ile yaşamaya gönüllerimizi İslam ve İman şuuru ile dolduralım. Selam ve Dua ile Hayırlı Ramazanlar.