Yüce dinimiz İslam birlik beraberlik, sevgi, saygı ve dayanışma duyguları ile huzur ve sukün içerisinde yaşamalarını sağlamak için müminleri kardeş ilan etmiştir. Yüce kitabımız Kuranı Kerimde müminler ancak kardeştirler öyle ise kardeşlerinizin arasını düzeltin Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin buyrulmuştur. Bu ayeti kerime aynı zamanda kardeşler arasında dargınlığa izin vermemekte aralarını düzeltmeyi diğer mümin kardeşlere emretmektedir. Bunun ile birlikte Allah’ın rahmet ve merhametini de müjdelemektedir, böylece iman edenler arasında kardeşlik ahlakı tesis edilmiştir.

Ayeti Kerimeden de açıkça anlaşıldığı üzere yer yüzünün neresinde ve hangi devrinde yaşamış olurlarsa olsunlar renkleri, ırkları, ve dilleri ne olursa olsun bütün müminler bir birbirleri ile kardeştirler. Yüce Rabbimiz ayrıca müminler arasında kardeşliği onlara kardeşliği bir nimet olarak lütuf ettiğini belirtiyor o Allah seni bizzat kendi yardımı ile ve müminler ile destekleyen ve onların kalplerini uzlaştırandır şayet yeryüzündeki şeyleri tümü ile harcasaydın sen onların kalplerini birbirleri ile uzlaştıramazdın.

Fakat Allah onların arasını uzlaştırdı şüphesiz ki o mutlak güç sahibidir hüküm ve hikmet sahibidir, İslamdan önceki cahiliye toplumlarına baktığımızda insanların sosyal ekonomik ve cinsiyet farklılıklarından dolayı birbirlerine zulmettikleri görülmektedir. Nitekim mekkede soyluların köleler üzerinde, güçlülerin güçsüzler üzerinde, erkeklerin kadınlar ve kız çocukları üzerindeki zalimane tavrı toplumda mütiş bir huzursuzluk meydana getirmişti.

İslamın getirdiği iman sevgi ve kardeşlik eksenine dayalı sosyal anlayış toplumda gerçek eşitliği sağlamış bçöylece beşeriyete insani haklara sahip olarak hür doğup hür yaşamanın hazzını yaşatmıştır. Medineli müslümanlar mekkeden hicret ederken din kardeşlerine her türlü yardım ve fedakarlıkta bulunmuşlar bu yüzden yardımcılar yardım edenler manasına ensar vasfı ile anılmışlardır İman edip hicret eden ve Allah yolunda malları ile canları ile cihad edenler ve muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler varya işte onlar birbirlerinin velileridir.

Hz Peygamber (s.a.v) mescidi nebevinin inşaatını tamamladıktan sonra muhacirler ve ensarlardan doksan sahabe arasında ikişer ikişer kardeşlik kurdu kendisi de Hz Aliyi kardeş edindi, ensar muhacir kardeşlerini alıp evlerine götürdüler mallarına servetlerine ortak yaptılar. Peygamber Efendimiz (s.a.v) den hurma bahçelerini muhacir kardeşleri ile aralarında paylaştırmasını istediler. Efendimiz (s.a.v) bunu kabul etmemiş hurmalıkların mülkiyetinin kendilerine ait olmasını muhacirlerinde hurmaların bakımını yaparak çıkacak mahsulü paylaşmalarını söylemiştir.

Kuranı Kerimde bu fedakarlıkları şöyle ifade edilir; onlardan muhacirlerden önce o yurda medineye yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar hicret edenleri severler onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar kendileri son derece ihtiyaç içersinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden hırsından korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir Haşr suresi 9 ayeti.