İNSANLIK ÖLDÜ MÜ?
Her yıl 10 Aralık ile başlayıp sonrasındaki günleri da kapsayan hafta İnsan Hakları Haftası olarak belirli gün ve haftalar köşelerinde yerini alıyor. Bunun için dünya siyasetine yön veren batı toplumu önderleri her yıl olduğu gibi bu yıl da insan hakları konulu çeşitli etkinliklerde karşımıza çıkacak.
Orta doğuda dinmeyen kan, bitmeyen zulüm, açlık, sefalet ve mülteci sorunları her geçen gün artarak devam ederken bunlara gözünü kulağını kapatıp insan hakları evrensel beyannamesine atıfta bulunarak konuşacaklar. Çağdaşlıktan, insanlık onurundan, barıştan, adaletten, özgürlükten dem vuracaklar. Aylan bebeğin o cansız yatan görüntüsü henüz hafızalarda tazeliğini korurken insan hakları diyebilme basiretsizliğini gösterecekler.
İnsanlar, birbirlerine yardımdan el çektikleri gün, insanlık yok olur, karşılıklı dayanışma olmazsa toplumlar olmaz. (Walter Scott)
Hiçbir vicdani sorumluluk üstlenmeyip insanlık sorunlarına çözüm aramadığı gibi çözüm önerilerini de kulak ardı eden batı toplumunun vurdumduymazlığı apaçık ortada. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünya beşten büyüktür sözünün altında bu vurdumduymazlığa bir sitem yatıyor.
İnsanlık suçuna ortak olmak istemeyen Türkiye, tampon bölge oluşturalım çözümünde ısrarcı olduysa da bu öneri kabul görmedi. Bunun üzerine hükümet Suriyelilere sınırları açarak insanlık onurunu çiğnetmedi. Bunu da kendi vatandaşlarından tepki alma riskine rağmen, çıkar gözetmeksizin yaptı.
Mültecilerin sığınma yuvasına dönüşen Türkiye’den Avrupa’ya geçişleri engellemek amacıyla 3+3 milyar euroluk yardım teklifi AB’nin acizliğini ortaya koyan bir gerçekti. Her konuda çamura yatan AB, mülteci kabul anlaşmasının gereğini de yerine getirmedi ve teklif ettiği paranın az bir kısmını ödedi.
ÇİFTE STANDART
Batı toplumları terör örgütleri arasında ayrım yaparak ikiyüzlü bir politika izlemeye devam ediyor. Türk hükümeti dünyanın neresinde olursa olsun her türlü teröre karşı olan tutumu ile ikiyüzlü tutum sergileyen batıya serzenişte bulunuyor.
Macaristan mahkemesinin Suriyeli mülteciyi prangayla yargılaması işte Avrupa’nın adaleti! dedirten bir gelişme olarak kayıtlara geçti. Suriyeli mültecinin yargılanma biçiminin Avrupa standartlarına uygun olmaması çifte standardın somut kanıtını ortaya koyuyor.
ONLARA SORDUN MU?
Geçenlerde bir konferansta konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Suriye politikasını eleştirenlere, “Şam’da işiniz yoksa Ankara’da da işiniz yok, sen bunu öbürlerine niye sormuyorsun? Bir ABD’liye sor, de ki senin Şam’da ne işin var? Rus’a sor senin Bağdat’ta, Halep’te ne işin var? Birisi diyecek ki Washington’un güvenliğini arıyorum, öbürü diyecek ki Moskova’nın güvenliğini arıyorum. Hey adam senin daha dün ilin olan yerde sen nasıl Ankara’nın güvenliğini aramıyorsun” demişti. Gayet haklı bir gerekçe göstererek Suriye’de ne işiniz var diyenlere cevap veren Topçu’nun bu sözleri altına imzamı atarım.
HALEP’TE İNSANLIK ÖLMESİN
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan geçen ki cuma hutbesinden bir kısım paylaşmak istiyorum.
“Kardeşlerim! Soralım şimdi hep birlikte kendimize: Zalimler, zaferler devşirirken, mazlumlar tel örgüler önünde beklerken biz susacak mıyız? Kudret sahipleri karşısında dünya Müslümanları olarak sadece yutkunacak mıyız? Buğzetmekle, kahretmekle, ağlayıp, sızlanmakla mı yetineceğiz? Elbette hayır! Millet olarak bizler hakkı ve hakikati söylemeye, insaf ve vicdana çağırmaya, mazlumların sesi, mağdurların ümidi olmaya devam edeceğiz. Devam edeceğiz ki, insanlık ölmesin! Bizler, Halep'ten yükselen ve yüreklerimizi dağlayan çocuk çığlıklarını, annelerin çaresiz feryadını, babaların, yaşlıların ah-u eninlerini elbette duyacağız. Duyacağız ki insanlık ölmesin! Bizler, Halep'ten son bir ümitle bize uzanan elleri elbette boş çevirmeyeceğiz. Çevirmeyeceğiz ki insanlık ölmesin!” şeklinde bir konuşma yapıldı ve ardından camilerde yardım kampanyası başlatıldı.
Yapılan yardım kampanyalarına duyarsız kalmayalım. Mazlum ve mağdur kardeşlerimize dün olduğu gibi bugün de cömertçe yardım elini uzatalım. Unutmayalım ki veren el alan elden üstündür
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.