İmalat-I Harbiye’ye Dostluk Yakışır
Milli Mücadele dönemlerinde adı duyulmayan, ama ordu için çok önemli işler yapmış kahramanlar vardı. Ordunun tüm araç ve mühimmat ihtiyacını karşılayan 4 bin işçinin çalıştığı İstanbul’daki İmalat-ı Harbiye grubu bunlardan biriydi.
İmalat-ı Harbiye Mektebi öğrencileri, 1910’da Altınörs İdman Yurdu’nu ve Turan Sanatkarangücü’nü kurdu. Altınörs İdman Yurdu’nun amblemi, yeşil üzerinde altın sarısı örs ve örse doğru altın sarısı çekiç tutan bir eldi. Turan Sanatkarangücü’nin ise ağzında çekiç bulunan bir kumpastı. Bu iki takım daha sonra birleşecektir.
Kulüplerin etkin olduğu silah fabrikalarının yabancı askerler tarafından basılması ve Kuvayı Milliye hareketine desteğin engellenmesi üzerinde kulüpler Anadolu'ya geçme kararı alır.
Kazanılan bağımsızlığın ardından ilan edilen cumhuriyetin başkenti yeniden kurulurken, Ankaragücü'nün de temelleri atılır. 1920 yılından itibaren Ankara'da bulunan iki kulüp 1922 yılından itibaren yeniden faaliyete geçer. Başkent Ankara'da ilk resmî futbol maçı 26 Ekim 1922 günü bugünkü Cebeci İnönü Stadyumu'nun bulunduğu yerde yapılan maçta Anadolu Sanatkarangücü askeri takım olan Talimgâhgücü'nü 2-1 yener.
Başkent’in gelişmesi ve özellikle işçilerin artmasıyla birlikte sonradan Ankaragücü adını alacak kulübe destek artar. Fabrikalar çerçevesinde dayanışma sandıklarıyla, işçi örgütleriyle birlikte gelişen kulüp sosyal alanda da faaliyet gösterecek, o dönemde ilgi çeken bir bando takımı kuracaktır.
Ankara'da kurulan ilk futbol ligi 1923-24 sezonuyla açılırken iki kulüp Anadolu-Turan Sanatkarangücü olarak birlikte katılır. Kulüp, 1933 yılında bugünkü adı olan Ankaragücü adını almıştır.
Ankaragücü, bugün binlerce sevdalısı ve yüz yıllık tarihi ile bu kentin en önemli değerlerinden birisidir. Ankaragücü’nün, "Milli Mücadele" yıllarında ülkeye yaptığı hizmetler unutulmamıştır ve unutulmayacaktır da.
Geçmişi gururla ve kahramanlıkla dolu olan Ankaragücü’nün yöneticilerinin de bunu bilmesi gerekmektedir. Geçtiğimiz günlerde Ankaragücü’nün Genel Kurulu’nda yaşanan tatsız olaylar, Ankaragücü’ne ve değerli yöneticilerine asla yakışmamıştır. Tarihi kulübün şanlı geçmişine yakışır şekilde hareket edilmelidir. Bu şanlı kulübe kavga değil birlik olmak yakışır. Son yıllardaki her genel kurulda şahit olduğumuz kavgaların yerini dostluk görüntüleri almalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.