Çocuklarımız Kime Emanet?
Her gelen gün, geçen günü aratıyor. Bir yandan her yanımızı kuşatan ve haramları üzerimize dayatan sistem, bir yandan iki ayaklı melunların ‘’modernizm ve çağdaşlık’’ masalları, bir yandan milletimizin imanına kasteden hain projeler…
Fıtratımızda olan saf ve temiz kalma tutkumuzun boynuna bıçak vurulmuş, iman nimetimizin teslimi yıllardır bizden isteniyor. Elestü bezminde ikrâr ettiğimiz ‘’Evet sen Rabb’imizsin.’’ sözümüze sadık kalmaya çalışıyoruz.
Evet, bugün en kaliteli liselerden, üniversitelerden uyuşturucu bağımlısı gençler çıkıyorsa, fuhuş denilen bela buralarda günden güne artıyorsa, Müslüman gittiği okuldan ateist mezun oluyorsa ortalıkta büyük bir sorun var demektir. Genel olarak her anne ve babanın isteği, çocuğunun kaliteli bir eğitim alıp topluma yararlı bir birey olması iken aileler tertemiz emanet ettiği çocuklarını düşüncesi kirlenmiş, ahlâkı zayi olmuş şekilde buluyor. Belki makamlı mevkili olabilir ama namussuz olduktan sonra ne fayda!
Herkes ‘’Bu gençlik nereye gidiyor?’’ sorusunu öfke ile sorarken ben ‘’Çocuklarımız kime emanet?’’ sorusunu sormayı daha mantıklı buluyorum. Çünkü bu gençlik sizin eseriniz. Siz hakkını verip, sahip çıkamadığınız ‘’Kutsal Emanet’in’’ âhını çekiyorsunuz.
Bugün şöyle çevremize baktığımızda görülen ufak iyiliklerin, samimi davranışların kaynağını da gençler, küçükken Kur-an kursundan veyahut babaannesinden vs. öğrendiğini söylüyorlar. Şimdi tutup bana günümüzde yapılan boy boy çalışmalardan bahsedenler olacaktır. Bu çalışmalar sözde kalmayıp özde yaşatılabilseydi, bugünün manzarası ve geldiğimiz nokta bu olmazdı! Demek ki ihlâs ve samimiyet rafa kaldırılmış, ahlâk ve fikir zayi edilmiş. Müfredata baksan misk torbası amma torbanın ucu öyle bağlanmış ki ne hikmetse (!) misk kokusu o bağ yüzünden ortalığı ferahlatamıyor.
Beyler – Hanımlar kendinize gelin. Yüce Rabb’imizin sizlere emanet ettiği çocukları siz de güvenerek bilmem ne öğretmeni, bilmem ne profesörüne gözü kapalı verirseniz sonuç görüldüğü gibi hüsrandır. Ev, çocuğun ilkokulu. İlk öğretmeni sensin. Sen ne kadar iman ile yoğurursan o maya İnşallah evladının ileride yaşayacağı o zor zamanlarda tutacaktır. Sen ona Salih kimselerin güzelliğini anlattıkça biiznillah o da Salihlerle beraber olmanın faydasıyla Hak yolunda sebat gösterecektir. Salih kimseleri arayacak, güzel insanlarla arkadaşlık edecektir. Zira evlat yuvadan çıkınca gün bitene kadar yaşayacağı tehlikenin haddi hesabı artık kalmamıştır. Rabb’imizden gelen bu emaneti aldığımız gibi saf ve temiz teslim etmeye çalışalım. Evlatlar öyle olsun ki gittiği yerde gül açtırsın, yüz güldürsün. Sözünden emin olunsun, insanlara güven versin…
Manevi terbiye olmadan maddeci terbiye anlayışına sunulan gençlik sizin eseriniz olduğunu görmekten utandığınız gençliktir. Madde verip mânâ satın alamazsın. Manevi terbiyenin önemini idrak etmeliyiz. En büyük zenginliğin şunca mal ya da para sahipliği değil de iman zenginliği olduğunu bilen, kavrayan ve buna göre hareket eden genç bu dünyada makam ve mevkilerin hakkını adaletlice verebilecek ve ahiret gününde inşallah Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) yüzünü güldürecek, O’na alnını öptürecektir. Bundan ana babasının kazanacağı fazilet bence görmeyi beklediğiniz çok şeye değer.
Salih ve Salihalar yetiştiren anne babalara, hikmet ve faziletleriyle inanmışlar ordusunun manevi önderleri Evliyaullah’a, Rabb’imizin buyruğunu bizlere iletip, en güzel şekilde yaşayıp, ol izine kurban olduğumuz Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’e binlerce kez selatu selam olsun...
Rabb’imizin bizi ve nesillerimizi yolundan ayırmaması duası ile dua eder dua bekleriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.