Hz Peygamber; Allah’ın En Seçkin Kulu
Yüce Allah müminlere Hz. Peygambere sevgi ve tazim göstermeyi emretmiş ve kendisinin de ona ne kadar değer verdiğini onun makamını ne kadar yücelttiğini hatırlatmıştır. Allah ve Melekleri Peygambere çok salat eder ey müminler sizde ona salat edin ve tam bir teslimiyet ile selam verin Allah Peygamberine salat ve selam getirmeyi müminlere bir vazife olarak yüklerken onu yüceltmeyi imanın bir gereği saymıştır.
Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Allah’ı tesbih etmekle Resulüne saygı yan yana zikredilmiştir. İşte Allah elçisine verdiği bu değerden dolayı ona yapılan saygısızlığı kendisine yapılan saygısızlıkla bir tutarak şöyle buyurmuştur. Şayet kendilerine niçin alay ettiklerini sorsan biz sadece lafa dalmıştık ve aramızda eyleniyorduk derler, deki Allah’la ayetleri ile ve Peygamberi ile eyleniyordunuz, aynı şekilde Allah’u Teâla herhangi bir yardıma muhtaç olmadığı bütün kudret ve hâkimiyet elinde olduğu halde Peygamberine yapılan yardımı kendisine yapılmış gibi ifade ederek onun kıymetini işaret etmiştir.
Ey iman edenler eğer siz Allah’a yardım ederseniz oda size yardım eder ayaklarınızı kaydırmaz. Hz Peygambere verilen bu değer ona olan itaatin ona teslimiyetin Allah’a teslimiyetten bağımsız olmadığını Allah’a imanın ayrılmaz bir parçası olduğunu kanıtlamaktadır. Nitekim Ebu Hureyre’nin naklettiği bir sözünde Hz Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur: “Bana itaat eden Allah’a itaat etmiştir, bana isyan eden Allah’a isyan etmiştir”
Allah’a giden yol Resulüne tabi olmaktan sözlerini dinlemekten ve dediklerine gönülden boyun eğmekten geçmektedir. Yüce Allah Hz. Peygamberi hem fertlerin iç dünyasını aydınlatmak onları günahlardan ayırmak hem de topluma iyilikten yana olmayı iyiliği egemen kılmayı öğretmek için görevlendirdi, o bütün bu yönleri ile âlemler için bir rahmetti. İnsanlara rahmete kavuşma yolunu gösterirken o rahmetin bizzat kendisi idi.
Kur’an-ı Kerim’de oysa sen onların içinde iken Allah onlara azap edecek değildi, bağışlanma dilerlerken de Allah onlara azap edecek değildir. Onlar mescidi haramdan müminleri alıkoyarken ve oranın bakımına ehilde değillerken Allah onlara ne diye azap etmesin oranın bakımına ehil olanlar ancak Allah’a karşı gelmekten sakınanlardır. Fakat onların çoğu bilmez ayette mağfiret dileyenler olarak zikredilenler Peygamberimiz Medine’ye geldiğinde hala Mekke’de müşrikler arasında bulunan müminlerdi. Peygamber Efendimiz bütün insanlığa gönderilmiştir. Resulü Ekrem büyük bir azim ve kararlılıkla tebliğ görevini en iyi şekilde yerine getirmiştir, veda hutbesinde de insanların buna şahit olmasını istedi Allah ondan razıydı oda Rabbinden razı olacaktı. Biz müminler Allah ve Peygamber Efendimizin yolundan ayrılmayalım, görevimizi ve vazifelerimizi en iyi şekilde yerine getirelim ve Peygamber Efendimize Salat ve Selam getirelim Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerimize olsun. Selam ve Dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.