Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Hüda Par ne istiyor?

Hüda Par ne istiyor?

HÜDA PAR, 15-16 Şubat tarihlerinde Diyarbakır’da “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı” düzenledi.

Hüda Parlı siyasetçiler, Hüda Par’a yakın İslam alimleri, AK Partili siyasetçiler, AK Parti’ye yakın STK Temsilcileri ve bazı DEM Partililerin birer konuşma yaptığı çalıştayın ardından “sonuç bildirgesi” açıklandı.

Bildirgede “Kürt meselesi”nin çözümü adına bir takım taleplerde bulunulurken, “Kürdistan’da yaşayan tüm insanlar bölgede huzur istemektedirler. Ankara’nın saadeti, Diyarbakır’ın huzuruna bağlıdır” denildi.

Peki nedir bu talepler? Hüda Par’ın düzenlediği “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı”nın ardından açıklanan “sonuç bildirgesi”nde neler istenilmekte?

Uzun metinler içinden özetle ifade etmek gerekirse, başlıca talepler şöyle:

1-Şeyh Said gibi isimlere yapılanlardan dolayı devlet adına özür dilensin. Şeyh Said ve gibilerin mezar yerleri açıklansın.

2-Milli Eğitim Bakanlığı’nın Tarih ve Edebiyat kitapları yeniden yazılsın.

3-Kürtçe anayasal güvenceye kavuşturulsun.

4-Anadilde eğitimin önü açılsın.

5-Anayasada Kürtlerin varlığı güvence altına alınsın.

6-Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin “Türk” olduğu tanımlamasından vazgeçilsin.

7-Kürtleri birbirinden ayıran Skyes-Picot sınırları sembolik hale getirilsin; insani, ekonomik, kültürel, sosyal ilişkilerin geliştirilmesi ve sılayı rahim hukukunun yerine getirilebilmesi için gerekli bütün kolaylıklar sağlansın.

***

Burada özellikle son iki maddeye dikkat!

Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes için “Türk” yerine ne gibi bir tanımlama yapılabilir, bu belirtilmiyor bildirgede. Bu tanım örneğin “Türkiyeli” mi olmalıdır? Ama orada da “Türk” geçtiğinden, akıllardaki tanım çok mu daha başkadır?

Gülerek ifade etmek isterim ki, evet, akıllardaki tanım çok başkadır ve öyle vatandaşlık tanımıyla sınırlı değildir. Rahatsızlık devletin ismine kadar uzanmaktadır. Kafalardaki asıl niyet “Türkiye” isminin değiştirilmesi, ona göre de bir vatandaşlık tanımı yapılmasıdır.

Peki böyle bir şey mümkün müdür?

Cevabı okuyuculara bırakıyorum.

Gelelim 7. maddeye; “Skyes-Picot sınırları sembolik hale getirilsin” maddesine.

Bildirgede “Kürdistan” olarak tanımlanan ve Türkiye’nin bir kısmı ile sınır ülkelerin kastedildiği bölgedeki Kürtler arasında sınırların kaldırılması talep ediliyor açıkça.

Nasıl yani dediğinizi duyar gibiyim.

Şaşırtıcı evet ama talep aynen böyle.

Nasıl olacak peki bu?

Türkiye’nin Güneydoğusunda Suriye, Irak ve İran’la olan sınırları nasıl kaldırılabilir?

Akıl var mantık var… Böyle bir şey olabilir mi?

Bunlara hangi Türk vatandaşı evet diyebilir?

***

Bildirgede ayrıca, bölücü terör örgütü hiç geçmiyor.

“Çatışma”, “silah” ve “şiddet” ifadeleriyle atıfta bulunularak geçiştirilen terör örgütü, sadece ve sadece Kürtlere zarar verdiği için eleştiriliyor.

Aynen şöyle deniliyor:

“Kürtler, mevcut çatışmaların en büyük mağdurudur… Kemalist resmi ideolojinin dayatmaları neticesinde ortaya çıkan ve bugüne kadar yüz binlerce insanın ölümüne ve büyük acıların yaşanmasına yol açan silahın ve şiddetin Kürt meselesi için bir çözüm enstrümanı olmadığı bilakis bu yöntemin Kürtlerin sahip olduğu beşeri ve siyasi gücü kriminalize ettiği ortaya çıkmıştır…”

Bu ifadeler karşısında şunu sormadan edemiyor insan olan insan:

Ne yani terör örgütü kaybetmeyip, kazanmış olsaydı iyi mi olacaktı sizin gözünüzde? Terör örgütüne kaybettiği için mi mesafelisiniz?

***

Türk Dil Kurumu sözlüğünde “bölücü” sözcüğünün tanımı şöyledir: “Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan…”

“Bölücülük” de, “Bölücü olma durumu” olarak açıklanır.

Şimdi buradan soruyorum:

Türkiye’de 2 ayrı millet, 2 ayrı vatandaşlık, 2 ayrı eğitim dili, 2 ayrı resmi dil ve sınırsızlık talebi bölücülük değildir de nedir?

Bu açık açık Türkiye düşmanlığı değil midir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR