31 Mart yerel seçimleri öncesinde parti liderleri ve adaylar tarafından yapılan açıklamaları sürekli olarak "istemesek" bile görmek zorundayız.

Çünkü televizyon izlemesek bile dergi, gazete ve kitapların yanı sıra en kritik örnek olarak sokakta bizi karşılıyorlar.

Bu yüzden açıklamalarına sürekli olarak kulak misafiri oluyoruz.

Ancak bu seçimlerin değişmez bir özelliği var. "Kusursuz partiyiz" kılığına sokuluyorlar.

Yani kimse kusura bakmasın ama bu ülke içerisinde il başkanlığına yine aynı parti içerisinde aday çıkarılıyor ve bu aday "sorunların üstesinden geleceğiz" açıklamasını yapıyor.

Bunu ilk gördüğüm zaman gülümsemiştim ancak bu kadar olmaz dedim. Zaten kendi partinin adamının üzerine gelen bir adaysın. Neden o aday zamanında parti lideri düğmeye basarak süreçleri hızlandırmadı? İşte bunlar hep seçim öncesi oyunları olduğu için göze çarpmıyor heyecan arasında kapılıp gidiyor.

Ama bu böyle. Bir de bunun "biz haklıyız partisi" olanları var. Her konuda en iyisini bilen kesimlerinin yanı sıra diğer partilerin hiçbir iyiliği olmamış gibi davranırlar. İsim vermeden belirtiyorum çünkü hiçbir parti adıyla veya kişi sıfatıyla insanlara bu detayları sunmam mümkün değil.

Her zaman söylediğim gibi sadece işimi yapıyorum siyasi propaganda benim işim değil ancak siyasilerin yaptıkları bazen "akla" gerçekten sığmıyor. Tamam kendi partinizi övebilirsiniz ancak başka bir partinin yaptığı en ufak bir iyilik dahi sizin gözünüzde görünmüyorsa bırakın halk çözsün sorunları.

Halk yine seçecek seçmek istediğini ancak bu partilerin "biz haklıyız" kavgası hiç bitmeyecek gibi...