Hep aynı manzara
Başkent’te son günlerde yağan yağmurlar birçok bölgede sele neden oldu. Birçok insan mağduriyet yaşadı. Kiminin evini sular bastı kiminin dükkânını. Bazılarının ise arabası sular altında kaldı. Geçmişte yaşanan seller göz önüne alındığında sorun yaşanan yerlerin birçoğu aynı bölgeler. Bu da birçok belediyenin alt yapı konusunda sınıfta kaldığını gösteriyor. Özellikle her yağmurda aynı bölgelerde sel sorunu yaşanması belediyelerin o bölgelere kalıcı bir çözüm getiremediğini gözler önüne seriyor. Gerek bazı caddeler gerek bazı alt geçitler her yağmurda aynı manzaraya şahitlik ediyor. Yerel yönetimler ise mağdurların yanındayız açıklaması yapıyor. Elbette yanlarında olunacak ama önemli olan mağduriyet yaratılmaması. Kriz öncesi çözüm çalışması yapılması ve sorunlara neşter atılması. Alt yapının yetersiz olduğu bölgeler hemen hemen belli durumda. Mesela selin en yoğun yaşandığı ilk gün ve ilk saatlerde ben aracımla Ankara’nın bir ucundan diğer ucuna gittim. Herhangi bir mağduriyet de yaşamadım. Peki, neden? Çünkü kronik sorunu olan birçok bölgeyi ezbere biliyordum. Bazı caddeler, bazı alt geçitler, bazı sokaklar vb. hiç o bölgeleri kullanmadan rahatça gidebildim. Yani bu da az önce iddia ettiğim savımı destekler nitelikte. Bu yüzden belediyeler alt yapı sorunu kronikleşmiş bölgelere geçici değil, kalıcı çözüm üretmeli.
Dikkatimi çeken bir başka konu ise bazı sitelerin otoparklarını su basması ve onlarca aracın sular altında kalması. Şimdi buradaki mağduriyetin sorumlusu kim? Belediye mi? siteyi yapan müteahhit mi? Bu da iyi araştırılmalı. Yapılar inşa edilirken gerekli yönetmeliği uyulmuş mu, uyulmamış mı? Belediyeler bunun da denetimini ve kontrolünü yapmalı ki bir daha aynı durum yaşanmasın. Bir de burada sorumluluk kime yüklenecek, vatandaşın maddi zararını kim üstlenecek? Cevapsız birçok soru var. Sadece manzara aynı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.