Hayır diyebilmek üzerine
Tüm dünyanın yükü omuzlarımızdaymış gibi hissettiğimiz günlerin sayısı her geçen gün artıyor. Sağımıza, solumuza, önümüze, arkamıza çevremizde ne kadar kişi varsa her birine yetişmeye çalışıyoruz.
Sayısız istek ve arzular içerisinde yalpalamaktan başka yaptığımız hiçbir şey yok. Bir koşuşturmaca tutturmuşuz hayatın içerisinde. Sonunda ne olur, nereye varır bilmediğimiz. Her şeye, herkese yetmeye, yetebilmeye çalışıyoruz. Olağan gelişen her şeye ‘evet’ diyerek hayırları bavula kaldırıyoruz.
En çok kendimizden ödün vererek ilerliyoruz. Başkaları için istenilen en ufak meselede bile evet demek, hayır kullanmamak kendimize yaptığımız en haksız bencillik. Kendimize karşı bencil, topluma karşı cömert olarak davranmaya devam ediyoruz.
‘Aman üzülmesin’, ‘Aman kalbi kırılmasın’, ‘Tamam ben hallederim’ diyerek yüklendiğimiz hayat torbası bir yerden sonra çıkmaza sürüklendiğinde anlamaya başlıyorsunuz.
İnsanlar hayat yolculuğunda bir diğer insanla sadece yol ayrımlarına kadar eşlik ederler. Bu yol ayrımlarına kadar herkes birbirini sever, sayar, anlar fakat hepsinin –mış gibi yaptığına her geçen gün şahit oluyorum. İnsanlar kullanmak istedikleri kişileri seçer ve siz bu oyunun sadece rol modeli olursunuz, istenilenleri yapar geri planda kalırsınız.
‘Hayat bundan ibaret mi?’ diye sorguladığım günler dâhilinde hayır diyebilmenin ne büyük nimet olduğunu da anlamış bulunuyorum.
Hayır diyebilmek bir nevi bende değerliyim, benimde düşüncelerim var, sana göre yaşamıyorum demek gibi bir şey. Hayır, yapamam. Hayır, bunun için müsait değilim.
Sonuçta kimse kimseyi mutlu etmek zorunda değil, tatmin etmek zorunda hiç değil. Ha yeri gelmişken ‘hayır’ diyebilmekten söz ediyorum fakat asla kalp kırarak bir hayır demekten bahsetmiyorum. Doğru ifadeler hayat kurtarır bunu unutmayalım.
Toplum sorunu olarak ele aldığım kısa ama etkili olan hayır diyebilmek her insanın bir anlamı, değeri olduğunun da kanıtı diye düşünüyorum. Bu hafta köşe yazımın temelini ‘hayır’ üzerine kurmuşken konu üzerine bir alıntı yaparak bu bahsi sonlandırmak istiyorum. “Hayır diyebilmek, hiç istemediğiniz halde evet demenizden çok daha dürüstçe bir karşılıktır ki dürüst insanları herkes sever.”
Kendimiz olursak, -mış gibi yaşamaz kendimize saygı duyarak davranırız. Kendimize dürüst kalırsak karşı tarafı da yormadan istemediklerimize ‘hayır’ diyebilmeyi huy edinebiliriz. “Unutmayın hayır demek nezaketsizlik demek değildir.”