MUSTAFA BURAK DOĞAN

MUSTAFA BURAK DOĞAN

Hayatın Her Alanında Çin’den İzler

Hayatın Her Alanında Çin’den İzler

Hem ülke gündemimizin hem de şahsi gündemimizin büyük bir kısmını maalesef ki çin oluşturuyor. Üstelik başımızı ağrıtan dertleri bitmiyor. Kardeşlerimize yaptıkları zulümlere zaten ses çıkaramıyorken bir de evlerimizin içine kadar giren bu lüzumsuz millete artık bizden bi uzak dur demenin vakti geldi de geçiyor. Evlerimizin içine kadar girmelerinden kastım; şuan güncel olarak piyasada bulunan ve en çok satan telefon markalarına sahipler. Bunlar oppo, huawei, xıaomı, honor ve vıvo. Dünyada en çok satan telefon markalarını üretip hem vurgun yapmak hem de telefon kullanıcılarının kişisel verilerine Amerika ve Kore’den daha fazla sahip olma amacındalar. Geçen sene yaşanan whatsapp krizi bize asla ve asla kişisel verilerin korunumunun garantisi bir ülke veya marka olmadığının kanıtıydı. Şuan whatsapp’a gelen güncellemeler ile şirket sahipleri verilere saklama ve aktarma hakkına sahip oldular. Bunu whatsapp’ gelen bir güncelleme üzerinden size kendi elinizle imzalattığı sözleşme sayesinde yaptılar, yani günün sonunda sizin hiçbir şekilde durumdan şikayet etme hakkınız olmuyor. İşte tamda bu alandaki cevheri gören çinliler, çok geçmeden en donanımlı telefonları üretip piyasaya sürdüler ve adeta hani bizim payımız dediler. 

Konuyu getirmek istediğim yer başımızdaki ağır imtihanlardan biri olan tiktok. Çin bu uygulamayı dünyanın başına bela edeli yaklaşık 6 sene olmuş. Daha önce beta sürümlerini yayınlayıp sonra farklı isimlerle uygulamayı üretip şuandaki şeklini kullanıma hazır hale getirdiler. Altı ay önceki istatistiklere göre dünya çapında 1.5 milyara yakın aktif kullanıcısı var. İki ay önce yayınlanan bir araştırmaya göre ise; Türkiye’de tam 26.5 milyon kullanıcıya sahip, bir diğer deyişle bu sayı çinin zehirlediği Türk insanı sayısı… Bunlar çok acı sayılar olduğu halde durumun vahametini anlatmaya yetmiyor. Mesela bu istatistiklerin içinde herhangi bir yaş sınırı olduğunu zannetmiyorum. Biraz duyumlara birazda haberlere dayanarak, bu uygulamanın her yaşta kullanıcısı olduğunu kolayca anlayabiliriz. Altmış yaşındaki bir amca video çekip ünlü olmanın gayreti içerisindeyken 6 yaşındaki bir çocuğunda bir an evvel takipçi sayısını artırmaya çabaladığını ne yazık ki biliyoruz. Tiktok, çinden dünyaya yayılan korona virüsünden daha tehlikeli bir virüs.

Korona insanları gribe benzer bir şekilde hasta edip, solunum yollarına etki edip, düşük bir ihtimalle ölüme götürürken tiktok; insanlığın beynini uyuşturup,  tüm nöronlara sirayet edip, insanları yüksek ihtimalle iş görmez hale getiriyor, inanın ölüm daha şereflidir. Bunu şöyle izah etmek isterim; dışarıda alın teri ile para kazanmanın zorluklarını deneyimlemeyip sadece gördüğü halde vazgeçen, kolay yoldan kazanç sağlamak isteyen, en az eforla en az vakitle para ve ün kazanmayı öğrenen insanlar bu yolu kendilerine mecburiyet gibi görmeye başlayacaktır. Videolar arasında gezinirken vaktin nasıl geçtiğini anlamlandıramayacak ve bu zamanla ruhsal sıkıntılara yol açacaktır. Devamında kolay paranın mutsuzluk ve depresif sıkıntılar getirdiğini fark ettiklerinde daha da ümitsiz olacaklardır. Çünkü o zamana kadar gerçek emek karşılığı kıymetli parayı hiç tatmamış olacaklar. Bu benim geleceğe dair öngörümdür.

Yazıyı toparlamak gerekirse; devlet büyüklerine yüksek sesle çağrımızdır: TİKTOK ACİLEN YASAKLANMALIDIR.

Hayatımızın her alanında çinlilerden izler görmek istemiyoruz. Hiçbir manada ahlak ve etik hassasiyeti olmayan trump bile tiktok’u tek hamlede yasaklamışken bu bizim için zor olmasa gerek. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR