Şu sıralar 90’ıncı yaşını deviren meşhur siyonist Henry Kissinger’in geliştirdiği bir doktrin olan “sınırlı harp teorisinin” ne anlama geldiğini her geçen gün biraz daha tecrübe ediyoruz. Sınırlı harpten kastedilen terörün, gerilladan kastedilen ise teröristin ta kendisiymiş. 
Sınırlı harp teorisinin en iştahlı uygulayıcısı olan ABD ise hâliyle dünyadaki tüm terör faaliyetlerinin menşei, terörizmin babasıdır. Lafı eveleyip gevelemeye gerek yok. ABD, terörist bir ülkedir. Hem de en terörist… Yok efendim ABD teröristlere silah veriyormuş, yok efendim ABD bazı terör örgütlerini terör listesine almıyormuş. Bunlar boş laf. Çünkü gerçek her neyse kem küm etmeden teşhisi koymak gerekir. Kıvırmanın alemi yok.
Biz millet olarak PKK’nın ve türevlerinin bizzat ABD tarafından kurulup ABD tarafından kollandığını gayet iyi biliyoruz.
Batılı budalaların biricik terör örgütü DAİŞ, bir kez İsrail’e saldırıda bulunmuş, onda da “yanlışlıkla oldu” diye hemen özür dilemişti. Nasıl özür dilemesinler, kendilerine ekmek veren, su veren, silah veren, hap veren Yahudiler’e saldırılır mı hiç? Asla ve kat’a!
Az önce dile getirdim: DAİŞ, DEAŞ ya da IŞİD; İngilizce’de ISIS ya da ISIL…! Güya sözde Irak-Şam İslam Devleti adlı terör örgütünün kısaltmasını ifade eden harfler. Evveliyatına bakıyorsunuz yine CIA laboratuvarlarında geliştirilen ve çete başılığını Usame bin Laden denen CIA ajanının yaptığı El-Kâide terör örgütünün devamılar! El-Kâide nereye gitti? Ortadoğu’da yeni bir kaos planı devreye girince yeni bir terör örgütü lazım oldu ve terör hususunda mahir olan ABD El-Kâide’yi hemen adı batasıca DAİŞ’e çeviriverdi. Tahmin edeceğiniz üzere DAİŞ militanları, ileri teknoloji Amerikan silahları kullanıyor ve bizatihi MOSSAD-CIA işbirliği ile eğitiliyorlar. Hmeymim’deki Rus Üssü’ne yapılan ve Ruslar’ın ağır zayiat verdiği saldırıda veya geçenlerde İdlib’de bir Rus savaş uçağının vurulmasında Amerikan silahları kullanıldı. İşte bu ABD, güya DAİŞ’le mücadeleye odaklanılması için Afrin (Zeytin Dalı) Harekatına şiddetle karşı çıkıyor. Güleyim de boşa gitmesin.
Alfabede başka harfler ve hâliyle ABD’nin kurduğu ve okşayıp öptüğü başka terör örgütleri de var. Kırk yıllık Ermeni terör örgütü PKK, yeniden yapılanınca KCK, yol kesince YDG-H, suikast yapınca HPG, sınır dışına çıkınca YPG, kadınları tecavüz zoruyla terörize edince YPJ, Meclise girince HDP, Suriye’de örgütlenince PYD, İran’da dağa çıkınca PEJAK oluveriyor. Terörist misiniz, harf manyağı mısınız belli değil!
F harfi kullanılarak türetilen FETÖ/PDY ise yine değişik bir harf kombinasyonu ile bizleri şaşırtıyor. PKK gibi Ermeni unsurların öncülüğünde ve ABD istihbaratının gözetiminde kurulan FETÖ/PDY, dinî ve millî unsurları alet ederek terör estirmeye programlanmış. Bakalım Amerikalılar bu terör örgütünü ileride hangi harflerle kodlayacaklar!
Gel gör ki alfabede hâlâ çok harf var! Mesela C var, C’den DHKP-C diye bir terör örgütü oluşturulabilir. Oluşturmuşlar. Mesela M var, M’den MLKP diye bir terör örgütü oluşturulabilir. Oluşturmuşlar. Mesela O var, O’dan TİKKO diye bir terör örgütü oluşturulabilir. Oluşturmuşlar. Bunlar şu an benim aklıma gelenler. Daha da böyle çok sayıda abuk subuk terör örgütü var, biliyorsunuz; lakin bu kadar örnek, Hristiyan/Amerikan terör örgütlerinin ne denli laboratuvar ürünü olduğunu net şekilde ortaya koymaya yetmektedir.
Netice itibariyle bir terör örgütünün adından veya kısaltmasından bir iki harfin yerini değiştirince her ne kadar yeni bir örgüt doğmuş gibi lanse edilse de esasen değişen hiçbir şey yoktur. Zira bilimum terör örgütlerini ifade eden tüm harfler, A, B ve D harflerinden neş’et etmiştir. Paravan olarak kullandıkları İslamiyet, faşizm, komünizm, sosyalizm, darwinizm gibi değişik ideolojilere göre değişik harflerle anılmaktadırlar. Ezcümle terör tektir ve en başta da söylediğim üzere çatı terör örgütü, aynı zamanda devasa bir terör devleti olan Amerika Birleşik Devletleri’dir. Bunu benim demem pek bir şey ifade etmez. Zira yığınla delil var. Delillerden bana sıra gelmez. Yalancı olduğumu iddia eden varsa da ben delillerin, gerçeklerin, dökülen kanların yalancısıyım.
Gerçek demişken, şükürler olsun ki biz de kör değiliz; tezgahlanan tüm tiyatroları -11 Eylül tiyatrosunu, terörle mücadele tiyatrosunu, Zarrab tiyatrosunu, Halk Bank tiyatrosunu vs- cin gibi gözlerle izliyor, notumuzu alıyor ve Afrin’de de görüldüğü üzere yeri geldikçe gereğini yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.