Hangi kariyer?
Geçtiğimiz haftaya Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun “Annelerin annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamaları gerekir.” sözleriyle başlayan annelik kariyer midir, değil midir tartışmaları damga vurdu.
Müezzinoğlu’nun 2015’in ilk günü söylediği bu sözler Erdoğan’ın kadınları eve tıkma hamlesine yeni bir katkı olarak görülüp, ‘Az kaldı’ paranoyasıyla kadın dernekleri ve kadın yazarlarımızdan demeç üzerine demeç dinledik.
Annelik kariyer midir, değil midir, annelik kutsal mıdır, çocuk mu kariyer mi, bütün bu tartışmaları her zaman olduğu gibi konunun asıl tarafları tartışmadı. Çocukları olmasına rağmen evin kredisi, arabanın borcu, çocukların daha güzel eğitim alması için çalışmak zorunda olan anneler, çalıştığı için her zaman kendini çocuklarına karşı suçlu hisseden, ne evinde ne işinde mutlu olabilen kadınlar kariyer mi yapmak istiyor, annelik mi onlara sorulmadı.
Konuya bir de ev hanımları boyutundan bakarsak sabah 6’dan gecenin 24’üne kadar ev işleri, yemek, çamaşır, ütü, çocukların ihtiyaçları, okula götürülüp getirilmesi, okul ödevleri, misafiri, akrabası ile uğraşmasına rağmen akşam eve gelen evin beyi tarafından, ‘Bütün gün ne yapıyorsunuz, yan gelip yatıyorsunuz’ değerlendirilmesine maruz kalan ev hanımı kendini kariyerinin hangi noktasında görüyordur acaba?
Yaşadığımız çağda kadınların çoğu şu ya da bu şekilde ön lisans veya lisans mezunu eğitimli kadınlar. Çalışsın, çalışmasın etrafınızdaki 25-30 yaş arası yeni anne olmuş kadınlara baktığınızda çoğunun iyi ya da kötü bir eğitim aldığını görüyorsunuz. Bu kadınların kimi kamu veya özel sektörde çalışırken kimi de vakıf ve derneklerde, sosyal sorumluluk projelerinde, aldığı eğitimini ya da yeteneklerini bir şekilde geliştirerek topluma ve kendilerine faydalı olmaya çalışıyorlar. İlk kısma giren kadınlar emeklerinin karşılığını maddi olarak alırken, ikinci kısımdaki kadınlar çoğunlukla emeklerinin karşılığı bir ücret almadıkları gibi yaptıkları iş toplum tarafından bir iş olarak değerlendirilmiyor. Ancak bu kadınlar da anne olduktan sonra yaptıkları bu işlerden feragat edip, çocukları büyüyene kadar onların yanında olmayı tercih ediyorlar.
Kadının kariyerinden vazgeçmesi şirket veya kamu kurumundaki işinden ayrılmasıyla mı oluyor yoksa evinden çalışan veya sosyal dernek ve vakıflarda çalışan kadınların çocuğu olduktan sonra işlerini bırakması da kariyerden vazgeçmek olarak görülüyor mu bence bunlar da gözden kaçmaması gereken konular.
Anneliğin kariyer olup olmamasına gelince annelik bir kariyer değildir elbet, çünkü annelik meslek değildir. Ancak anne olup da çalışmak zorunda olan annelerin birçoğunun çalışmak zorunda olmadıkları bir hayat dilediklerini biliyorum. En azından hayatını idame ettirmek ve asgari düzeyde yaşam şartlarına kavuşabilmek için çalışmak zorunda olmamayı diliyorlar.
Bence sosyal bir devletin en önemli görevi ülkenin geleceğini yetiştiren anneleri kariyer, meslek, geçim derdi sıkıntılarından kurtararak, bebekleriyle huzur ve sağlıklı bir ortamda yaşamalarını sağlamak olmalı. Gerisi laf-ı güzaf…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.