Kuvvetler ayrılığı ve kuvvetler bütünlüğünü ele aldık halkın demokrasiden beklentisini dile getirdik. Bu hafta ise daha halkın devletten beklentisini ele alacağız.
     21. yüzyıl insanı temelde devletten üç şey istemektedir. Bunlardan ilki, hak ve hürriyetlerinin çok yönlü bir teminat altına alınarak korunması, ikincisi, külfet ve nimet arasında denge kuracak olan sosyal adalet ve sosyal güvenlik, üçüncüsü, iç ve dış barışı sağlayıcı bir devlet otoritesidir. Gerçi günümüz şartları gereği bu üçüncü istek pek mümkün değildir.
      Gerçekten de bu isteklerden birinde vazgeçmek mümkün değildir ve bir devlet bu istekleri temin etmedikçe görevini başarmış sayılamaz. Tabi bu konuda siyasi rejimlere değinmemek olmaz. Zaten bu istekler siyasi rejimlerin etrafında dönüyor. Nasıl etrafında dönüyor olduğunu soracak olursanız basit bir şekilde izah edeyim. Halk istediğini devletten talep eder, devleti siyasi partiler ve hükümetler yönetir, bu siyasi parti ve hükümetler de kendilerine yakın olan siyasi rejim ve düşünlerden etkilenirler. 
    Şimdi bu ayrıntıdan sonra devam edelim. Bu isteklerden vazgeçilemeyeceği gerçeği bütün çıplaklığıyla ortada iken, günümüz siyasi rejimleri, toplumları bu temel isteklerini tamamıyla kavramış, her biri bir köşesinden tutarak kendine doğru çekerek, toplumları parçalara ayırmışlardır.
     Bu parçalanmayı kısaca izah edelim. Liberalizm, kitlelerin hürriyet ihtiyacını, sosyalist ve komünist doktrinler sosyal adalet ihtiyacını, faşist rejimler ise devlet otoritesi ihtiyacını istismar ederek taraftar toplamaya çalışmışlardır. Kitleler ise maruz kaldıkları baskıların itici, ihtiyaçların ve propagandaların çekici gücü ile bunların arasında yalpalayıp durmuşlardır. Oyun hâlâ bu yol, bu biçim üzere sürüp gitmektedir. Siyasi partiler ve kadrolar ise, bir diğerini öcü, kendilerini ise kurtarıcı olarak tanıtıp parsa toplamakta ve tahterevalli oynamaktadır. 
     Bırakın milletlerin siyasi bloklaşmasını bir milletin çocukları bile çeşitli kamplara bölünerek çatışmaya başlamıştır. Milli ihtiyaçları bütünü ile tatmin etmek yerine, parçalayarak, soysuzlaştırarak, birer bölücülük sahası durumuna getirerek vatan çocukları boğuşturulmaktadır. 
Selametle…