Güzel Değerlerimizi Kaybediyoruz
Türkiye'de gerek Türk ve gerekse yabancı uyruklu olarak yaşayan toplumda değerli bir yere sahip olan isimleri kaybediyoruz. Hayatını sanata adamış karakterlerin vefat haberleri yüreğimizi acıtıyor. Sanatı sanat için yapan her kim varsa hepsine aslında ortak değer barındırmalıyız. Belki hak etmeyenler olabilir ama tabi hangi bakış açısı ve hangi sebepten dolayı bu kararı almış olduğunuz elbette size bağlı.
Türkiye'de yazar, ressam, dansçı, baleci ve daha fazla sanat ile uğraşan hayatını kültür ve sanat değerlerine adamış bu isimlerin vefatlarından sonra değer kazanması son derece üzücü. Hayatta oldukları ve olmaya devam ettikleri süreçte değer kazanmamış insanlara üzülüyorum.
Değerlere ve toplumun psikolojisini en güzel şekilde yansıtmayı becerebilen insanların olduğu süre boyunca bence değer kazanmaları gerekiyor. En güzel örneği kendimden verebilirim ki ben bir yazarım ve yazarlık kariyerimde hedef aldığım, benimsediğim yüzlerce kalem var. Tarafsız olarak bunu inkar edemem. Ve bu insanların içerisinde çok iyi yerlere gelerek şımarmış, çok az değer görerek tarihte yaşadığı bile belli olmayan insanlar var.
Şunu belirtmeliyim ki ilk haberlerini duyduğumda üzüldüğüm bir insan olan Ayşe Aral'ın daha yazacak çok kitabının olduğunu gazetelerde sayfa, sayfa yazılarının bulunacağını söylemeliyim. Aral ve nice güzel kalemin değer olarak görüldüğü toplumda ne yazık ki vefat haberleriyle derin bir üzüntü içerisine giriyoruz.
Görüyorum ki, insanların gözünde büyük yer edinen insanların ani bir ayrılıkla sona yol alıyor. Güzel değerlerimizi birer, birer kaybediyoruz. Öldükten sonra değer kazanan insanların sözlerine okuduğumuz şu günlerde.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.