Muhammed Gömük

Muhammed Gömük

Katar’da Her An Darbe Olabilir 2

Katar’da Her An Darbe Olabilir 2

Katar’da ABD’nin de askeri üssü var. Katar’la birlikte Türkiye de terörden sorumlu tutulurken ABD nasıl göz ardı edilecek diye sorabilirsiniz. Cevabı gayet basit: Çünkü o, Amerika Birleşik Devletleri..! Onun uluslararası genel-geçer dokunulmazlığı, sınırsız sorumsuzluğu, nükleer silahları, sağ elinin altında NATO’su, sol elinin altında Birleşmiş Milletleri var. Hatta boşboğaz Trump, Başkan seçilmeden önce DEAŞ’ın bizzat CIA tarafından kurulduğunu açıklamıştı. Tabi hristiyan terörünü ağızlarına almaya korkan işbirlikçi medyanın bunları döndürüp dolaştırıp önümüze koymasını beklemiyoruz. Ne var ki ortalama bir insan kadar zekaya sahibiz; okuduğumuzu, gördüğümüzü, duyduğumuzu kolay kolay unutmuyoruz.

DEAŞ’ı ABD kurdu da El-Kaide’yi kim kurdu, FETÖ’yü kim kurdu, PKK’yı kim kurdu, PYD’yi kim kurdu..? Hepsini de ABD kurmuştur. Peki bu terör örgütlerini şimdi kim destekliyor? Hangi ülke Fetullah GÜLEN denen teröristbaşını baş tacı edip koruyor? Suriye’deki teröristlere 100 tır silah yardımını hangi ülke yaptı? Tabii ki de ABD! ABD, her korkusuz yüreğin haykıracağı üzere bir numaralı terörist ülkedir. Hristiyan terörü, adına İslam terörü denerek gerizekalı insanların kullanımına sunulmakta; İslam ve terör kelimeleri özellikle yan yana kullanılarak İslam dininin imajına saldırılmakta; bizim ülkemizin sahte gezi zekalıları bile sakallı-sarıklı birini görünce IŞİD’li diye iftira atarak alçakça bir tavır takınmaktadır.

Bir terör örgütü düşünün ki mescit, türbe ayırt etmeden İslam’ın bütün kutsallarını, bombalıyor; Türkiye gibi Sünni ülkeleri kafir ilan ediyor, kelle keserken özellikle ALLAHU EKBER diye bağırıyor, ABD askerini görünce savaşmadan sıvışıyor, İsrail topraklarına yanlışlıkla havan mermisi düşürürse derhal özür diliyor, PYD-PKK güçleri ile çatışmadan ama çatışıyor görünerek işgal ettiği tüm yerleşim yerlerini terk ediyor, en modern Amerikan silahlarını kullanıyor, dünyanın dört bir yanından kolayca militan temin edebiliyor… Böyle bir örgüt İslamcı Terör Örgütü olabilir mi? Elbette olamaz! Böyle bir terör örgütü, aynen PKK gibi ikide bir isim değiştirir, IŞİD’ken DAEŞ olur DAİŞ olur… Ve böyle bir terör örgütü elbette olsa olsa radikal HRİSTİYANCI TERÖR ÖRGÜTÜ olur! Peki böyle bir hristiyancı terör örgütüne Türkiye ya da Katar neden yardım yapsın? Biz aptal mıyız, neden can düşmanımıza yardım yapalım? Biz Suriye’de kimle çatıştık?

İşin doğrusu şu ki DAEŞ denen haçlı terör örgütünü Suudi Arabistan, İsrail ve ABD hem lojistik hem de finansal yönden desteklemekte ama suçu başkalarına atmaktadır. Bir defa DAEŞ’in sözde dini doktrini Suudi Vahhabi rejiminin çarpık doktrini ile aynıdır. Aynen onlar gibi Sünnileri kafir sayar, türbeleri-mezarları şirk sayarak yok etmeye çalışır, azıcık günah işleyeni kafirlikle suçlayıp hemen idama yeltenirler ama idam ederken dahi canice, hunharca davranırlar, kin ve nefret saçarlar. Yanlış duymadınız; Suudi Arabistan rejimi, 1930 yılında Kraliyet adına yayınladığı bir eserde Türkler’i kafir ilan etmişti. Demek ki DAEŞ; sadece hristiyancı değil aynı zamanda vahhabi terör örgütüdür.

Vahhabi demişken de üzerinde durmakta fayda var. Vahhabilik, ikiyüz yıl önce İngiliz ajanlarca Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmak sâikiyle geliştirilmiş ve tezlerini Sünnilik ve Türklük karşıtlığı üzerine kurmuş; doktrin olarak da kendisine sapık İbni Teymiyye’yi seçmiş bir projedir. Günümüzün fetullahçılığından farkı yoktur. Kafa aynı kafa, sponsor aynı sponsor, yöntem aynı yöntemdir. Yahudilere ve hristiyanlara toz kondurmazlar, onları Cennete sokmak için kırk takla atarlar; ama Müslümanlar söz konusu olunca keserler biçerler, işlerine gelmeyeni kafir ilan ederler… konuyu tekrar Katar’a getirmek istiyorum.

Evet, B Planı kapsamında Katar’da bir askeri darbe olacak, hem de çok yakın zamanda! A Planını bozan Türkiye, B Planını da bozmak için çok acil olarak 5 bin askeri Katar’a göndermelidir. Pakistan da 20 bin askerini Katar’a göndereceğini açıkladı. Bunlar sevindirici gelişmeler. Ancak çok süratli hareket etmek gerekiyor. Ve bu kadar askerle bu iş olmaz. Azerbaycan’ından Bosna’sına, Fas’ından Eritre’sine kadar birçok İslam ülkesi de beş-on biner asker göndererek Katar’da yüz bin civarında bir İslam destek gücüne erişilmeli. Katar da bir zahmet bu süreçte ya da süreç sonunda ülkesindeki ABD askerlerini yaka paça dışarı atmalıdır. Zira bu kadar İslam askerinin konuşlanabileceği en ideal yer, hâlihazırdaki ABD üssüdür. Katar’a gıda yardımı yapmak ya da destek beyanatları vermek gibi dişe dokunmayan işlerden daha önce ve ivedi şekilde yapılması gerekenler tam olarak budur.
Yapılabilirse bir önerimiz daha var ki o da ABD ve İsrail işbirlikçisi münafık Suudi Arabistan’ın ezilmesidir. Tüm İslam aleminin en önemli ve en kutsal coğrafyası olan Hicaz bölgesi, mutlaka ama mutlaka uluslararası bir İslam Konseyi tarafından elbirliği ile yönetilmelidir. Kabe’nin çevresindeki o saygısızlık abidesi gökdelenler yıkılmalı; İslam kutsallarına saygı ve vefa tekrar tesis edilmelidir.

Söylemesi bizden… Kulak asması saygıdeğer politikacılarımızdan! Bu yazıyı kaleme alırken öngörü ve fikirlerinden istifade ettiğim TAY-DER Yönetim Kurulu Üyemiz Fütürist İbrahim ÇETİN’e katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Allahü Teâlâ, İslam sancağını yerlere düşürmesin ve bizi de inşaallah ila-yı kelimetullahın tekrar sancaktarı yapsın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR