Adem Orman

Adem Orman

GSM operatörleri ve aldatmaca

GSM operatörleri ve aldatmaca

Önceki gün ajanslara düşen bir haber hayli dikkatimi çekti.

Haber başlığını ve kullanılan fotoğrafı görünce ilkin ürktüm açıkçası. 

Nasıl olurdu bu?..

Pompalı tüfekle baskının bir açıklaması olabilir miydi?..

Haberi okudukça ise, bendeki bu ürküntü yerini çok başka duygulara bıraktı.

“İnternete bağlanamayınca pompalı tüfekle iş yeri bastı” başlıklı haberden söz ediyorum.

Olaya ilişkin videoyu izlemiş, fotoğrafı da görmüşsünüzdür. İnternette epey yayılmıştı. 

Osmaniye’de adamın biri elinde pompalı tüfekle bir GSM operatörünü basıyor… Korku saçıyor… GSM operatörü görevlilerine tehditler savuruyor… Ve havaya 3 el ateş açıyor. 

Buraya kadar tam anlamıyla dehşet…

Kabul edilir, anlaşılır bir tarafı yok.

Nitekim şahıs, polis ekiplerinin ikna etmesiyle teslim oluyor ve hakkında da soruşturma başlatılıyor.

Peki ya öncesi?

Bu adamı bu kadar ne delirtmiş olabilir?

Bu düşüncelerle olayın perde arkasını biraz karıştırınca, şu bilgilere ulaştım: 

Şahıs, sahibi olduğu iş yerine internet bağlatmak için baskın yaptığı abone merkezine gidiyor. 

İnternet bağlatacağım deyip de geri çevrilen gördünüz mü siz hiç?

Şahsın işlemleri hızlıca gerçekleştirilip, abonelik yapılıyor.

Şahıs bir süre sonra internetinde sorunlar yaşamaya başlıyor.

Bağlanamıyor, bağlandığında da arada kesiliyor falan…

Sözkonusu GSM operatörüyle telefonla temasa geçip; derdini anlatıyor… Yetmiyor, o GSM operatörünün abone merkezine gidip, derdini anlatıyor. İddiasına göre, sorununa bir türlü çözüm üretilmeyince, çıldırıyor… 

Ve o dehşet olay yaşanıyor.

En başta altını çizdiğim gibi, pompalı tüfekle baskının izahı olamaz elbette.

Lakin olay, GSM operatörlerinin hizmetlerini, tarifelerini, ücret politikalarını sorgulamamıza engel de değildir.

Şimdi sizlere soruyorum:

Aramızda GSM operatörlerinden; hizmetlerinden; ücret politikalarından memnun olan var mı? 

Bir kişinin dahi memnun olmadığı düşüncesindeyim.

Sanki tüm güler yüz “abone” olana kadar.

Hele bir de “taahhütlü abone” potansiyeline sahipseniz, güler yüz manyağı yapıyorlar adamı.

Peki ya sonra?

Sonra gelsin cevabı bir türlü bulunamayan sorular?

Mesela ben, şu “dakika” hesabı var ya, onu daha yeni çözdüm biliyor musunuz?

Hep merak ederdim:

Konuşma süreleriyle ilgili abonelere verilen “dakika” bildiğimiz 1 “dakika” mıdır? Konuşma sürelerimiz, konuştuğumuz saniye/dakika kadar mı düşer toplam dakikamızdan? 

Şimdi aranızdan “bu da soru mu, elbette öyledir” diyenler olmuştur eminim ki…

Ama sözde öyle, gerçekte çok başka. 

Bakın anlatayım:

Efendim, GSM operatörlerinin falanca paketi, filanca paketi için sunduğu konuşma “dakikaları” vardır ya, işte o “dakikalar”ın düşüm hesabında büyük bir kurnazlık yapılıyormuş meğer..

Konuşma sürelerinin hesaptan düşümü 6 saniye ve katları üzerinden gerçekleştiriliyormuş. 

Örneğin, birini aradınız, 2 saniye görüştünüz ve kapattınız, ilgili GSM operatörü bunu 6 saniyeye tamamlayarak düşüyor, hesabınızdan. 

7 saniyelik görüşmeyi 12 saniye; 13 saniyelik görüşmeyi 18 saniye; 19 saniyelik görüşmeyi 24 saniye; 25 saniyelik görüşmeyi 30 saniye… olarak düşünüyor hesabınızdan. 

7 saniye bir görüştünüz, 13 saniye bir görüştünüz, 19 saniye bir görüştünüz, 25 saniye bir görüştünüz ve böylelikle hesabınızdan 64 saniye düştü sanıyorsunuz, değil mi?

Evet ama öyle olmuyor. 

İlgili GSM operatörü bu 7, 13, 19 ve 25 saniyelik görüşmelerinize karşın hesabınızdan 84 saniye düşüyor. 
6 ve katlarına yuvarlıyor çünkü düşüm sürelerini.

1 saniye görüşmüşseniz de 6 saniye düşüyor;  5 saniye görüşmüşseniz de 6 saniye düşüyor.

Yine örneğin 61 saniye görüşmüşseniz bu 66’ya yuvarlanarak, düşülüyor hesabınızdan. 

Konuştuğunuz saniye kadar düşüm sadece 6 ve katlarında gerçekleşiyor anlayacağınız. Her bir konuşma saniyeniz 6 ve katlarında değilse, hesabınızdan 1 ile 5 saniye arasında fazla düşüm yapılmış oluyor.   

Şimdi soruyorum:

Bunu kaçımız biliyorduk?

Ben de daha geçtiğimiz aylarda çözdüm. İlgili GSM operatörüyle yaptığım uzun görüşmeler sonucu.
(Tabi bir de internet kullanımı düşüm hesabı var… Orayı şimdilik hiç kurcalamıyorum.)

Diyeceğim şu ki:

Ülkemizde bugün en kazançlı firmaların başında GSM operatörleri gelirken, GSM operatörlerinin abonelerine kestiği faturalar ve kullanım miktarlarını hesaplama-yansıtma şekli maalesef o kadar net değildir.

Haliyle… 

Bugün aboneler arasında bir anket yapılsa, iddia ediyorum çok önemli bir bölümü “GSM operatörünün kendisini (en yumuşak ifade ile) kandırdığını” söyleyecektir.

Aldatmacayı bizzat görsün görmesin, anlasın anlamasın… Abonelerin çok önemli bir bölümünde bu kanı hakimdir.

Oysa, zaten birkaç taneler (tekeller) ve buna karşın müşteri potansiyeli çok ama çok büyük. Laf kalabalığı ile kelime oyunları ile dakika aldatmacaları ile aslında hırsızlık yapıp, helal ve kolay kazancınıza haram ve kul hakkı bulaştırdığınızın farkında değil misiniz, ey patronlar? 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR