Erkal Erdogan

Erkal Erdogan

Olması gereken buydu

Olması gereken buydu

Ankaragücü’nün yeni dönemde maçlarını evinde oynayacağı kesinleşti. Uzun yıllar süper Lig’den uzak kalmış Başkent takımının maçlarını başka bir şehirde oynaması bu şehre ne bu takıma ve de bu taraftara yakışmazdı. Görüştüğüm kulüp içerisinden taraftarına kadar pek çok kişi bu durumun kabul edilemez olduğunu söyledi. Şahsi kanaatim de bu yöndeydi. Konu o kadar çıkmaza girdi ki kimse net bir şey söylemedi. Sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sorunu güzel bir çözüme kavuşturdu. Tabiri caizse Ankaragücü’nün hakkını teslim etti ve Başkent ekibinin Osmanlı Stadı’nda maçlarını oynamasını sağladı. 

AKSİ OLSAYDI YAKIŞMAZDI
Aksi bir durum olsa ne olurdu size söyleyeyim. Başta Başkente yakışmazdı. Koskoca Başkent, takımını evinde barındıramadı da başka şehirde maç oynatıyor denirdi. Ayrıca bunca kamuoyu desteği almış, şehrin en ücra köşesindeki vatandaştan Belediye Başkanına kadar destek almış bir takımı böylesine bir yolculuğa sürüklemek gayet abesti iştigal olurdu. Çok yakın zamanda tamamlanacak Eryaman Stadyumu’nda oynayacağı kesinleşmiş bir takımı Afyon’a göndermek mantığa aykırı olurdu, gülünç olurdu. En önemlisi cebindeki harçlığını şehrinin takımına harcayan öğrencisinden işçisine bu insanlar maddi sıkıntılarını daha çok yaşardı. Gençleri üzerdi. Ama hak yerini budu ve Başkent ekibi evinden çıkmadı.

ANKARA KALESİ HİÇ OLMADIĞI KADAR DOLU
Sosyal medyanın belki de en sevdiğim özelliği bu. Anında binlere ulaşma ve bugüne denk bilinmeyen bir yeri popüler kılması. Bunu daha önce Kars’a tren yolcuğunda gördük. Hatta bu en büyük örneğiydi ve dünya basınında da yer buldu. Şimdi ise Ankara’da yaşayanlar için söylüyorum Ankara Kalesi aynı konumda. Sosyal medyanın gözdesi olan bu tarihi mekân hiç olmadığı kadar bugünlerde dolu. Surlarının üzeri hafta içi, hafta sonu fark etmeksizin Başkentlilere tarihi yaşatıyor. Paylaşımlara özellikle bakıyorum daha önce bölgeyi beğenmeyenler hatta yerini dahi bilmeyenler bugünlerde hafta sonu tarihi surlarda sokaklarda kendini gösteriyor. Ama bu durum sevindirici alışveriş merkezinden başka yere gitmeyen yeni nesil sosyal medya ile yaşadığı şehrin tarihine kültürüne dair bir fikre sahip oluyor. Şunu da belirteyim Büyükşehir Belediyesi cumartesi günleri mehteran takımını kalenin girişine gösteri için hazırda tutuyor. Turistler Cumhuriyet’ten Osmanlı’ya kadar uzanan bu birlikteliği ve kültürü orada kavrama fırsatı buluyor. Umarım ki darısı Türkiye’nin açık mimari müzesi olan Ulus’un başına gelir de hak ettiği değeri orası da görür. 

BU SENE ANKARA’DA NEM VAR
Sokakta kimi duysam “Sıcak değil de nem nem” sözünü tekrarlıyor. Hakikaten Ankara’nın havası bu sene değişti. Geçmiş yıllarda yaz aylarında yağmura hasret kalıp 1 saatte olsa ıslatsa yeter dediğimiz zamanları hatırlıyorum. Şimdi yaz akşamları neredeyse uzun kollular giyilecek gündüzleri sel alıyor. Ertesi gün çıkan sıcak ise betonların kaldırımların arasındaki suyu adeta yüzümüze buhar olarak vuruyor. Bozkırın göbeğinde deniz havası alıyoruz. Ankaralılar ama bu duruma alışık değil. Kuru havasını seven terlemeyen gölgede serinleyen Ankaralı şimdi sıcakta kaçacak serin noktalar arıyor ya da akşamın olmasın dört gözle bekliyor. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR