Futbol kavgasına kalındığı yerden devam
16 Nisan 2017 tarihinde oylaması yapılan referandum seçimlerinden sonra yeni tartışmalar gündeme oturmaya devam ediyor. Görüldü ki; seçim tartışmaları, propagandalar, ırkçılıklar, sözlü taciz ve şiddetler yerini 16 Nisan 2017'den sonrada kimseye bırakmadı.
Şeklinde bir paragraf görürseniz yanılıyorsunuzdur. Çünkü daha önceki yazılarımda Türkiye'de futbol fanatizminin ve seçim tartışmalarının yapılmasının yeri olmadığı çünkü kimsenin saygısını taşımadığını belirtmiş ve bu yüzden büyük alkış almıştım.
Alkışın peşine yeni bir yazı daha yazıp. Olması gerekenleri yine bir kalemde toplamıştım. Diğer yandan 16 Nisan referandum seçimlerinin bitmesiyle beraber devam eden tartışmalar zaman, zaman alevlenebiliyor.
Hal böyle olunca insanların saygı çerçevesinde yaşayabileceklerine inanmıyorum. Ki zaten tam seçimler bitti diyorken, futbol şampiyonluk tartışmaları ve stadyum çıkışı kavgaları boy gösterdi.
İnsanlar seçim sorunları yüzünden, futbol tartışmalarını dinlemeye devam ederken akıntıya kapılmış bir ağaç dalı gibi oradan, oraya çarpmaya devam edebiliyorlar. Durum biraz üzücü, ancak dur demenin çaresizliğinden bahsedilmemeli.
İnsanlar yapılacak ne kadar doğru davranış varsa sergileyebilmeli. İnsanlara hep anlatılıyor karnınızı doyurabileceğinize inandığınız ne varsa destekleyin diyorlar. Futbol senin karnını ne zaman doyurdu? Kardeşim dediğin insana şampiyonluk dalgası yaptığın kavgada mı? Tribünden, tribüne küfür ettiğin zamanlarda mı? Çocuk değiliz arkadaşlar.
Yerine göre davranış her zaman mutlu edemiyor insanı. Tam seçim bitti kafa dinleyeceğiz derken birde siz başlamayın lütfen.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.