Geçtiğimiz hafta bir program nedeniyle Antalya’da idim. 
Kaldığım oteldeki Fransız bir kadın turistle ilginç bir diyalogum oldu. 

Orta yaşlarındaki turist, “Ülkenizde bildiğim kadarıyla insanların gelir durumu düşük; ancak dışarıya baktığım zaman iyi arabalar görüyorum. Kafe gibi işletmeler dolu, geceliği 70 Avro olan otelde çok sayıda Türk kalıyor. Bu nasıl oluyor!” diye sordu.

Ben ise bu soruya dilimin döndüğünce cevap verdim. Turistin kafasındaki çelişkileri bir nebze olsun azalttım. 
Ülkemiz Allah’a şükür çok zengin; ancak benim gördüğüm ülkemizde gelir dengesizliği var. 
Çok kazanan olduğu gibi alım gücünün azalmasından dolayı evini geçindirmekte zorlanan insanların sayısı da azımsanmayacak kadar fazla. 

‘Orta direk’ olarak tabir edilen kısım giderek azalıyor.
Bu tablo ise birtakım sorunları da beraberinde getiriyor.
Onun için muhakkak gelir dengesizliği üzerine çalışmak lazım.  

Gelir dengesizliği kapatılmaya çalışılırsa, açılan makas kapanmaya başlarsa birçok sorunun da önüne geçilmiş olur. 
Bu noktada asgari ücret belirleme çalışmaları büyük önem arz ediyor. 
Asgari ücretin ne kadar olacağı merak ediliyor? 

Milyonlarca çalışanın, düşük gelirlinin gözü kulağı belirlenecek rakamda. 
Peki, asgari ücret ne kadar olmalı?

Bazı rakamlar telaffuz ediliyor; ancak bence asgari ücret en az 5 bin TL olmalı. Son bir yılda gelen zamlar göz önüne alınırsa 5 bin liranın bile az kalacağını düşünüyorum. Çünkü zamlarla birlikte alım gücü azaldı. 
Asgari ücret büyük oranda artırılır ve zamların önüne de geçilmiş olursa ülkemizdeki yaşam kalitesi artar, makas daralmaya başlar.

Ve böylece Fransız turist gibi pek çok kişinin kafasındaki çelişkiyi de ortadan kaldırmış oluruz.