Dünyanın değişik yörelerini yurt edinen Müslüman Türkler, bir yere yerleşecekse halkıyla istişare etmiş, temsilcileri ile toplantılar yapmış, çok yönlü araştırıp inceledikten sonra halkının huzuru, geleceği içinse kefenini giymiş, halkın desteği Allah’ın yardımı ile girmiş yurt edinmiştir.

Çocuklara, kadınlara, yaşlılara dokunmamış aman dileyeni affetmiştir. Hep mazlumların yanında olmuştur. 

Gittikleri yerlere yardım götürmüşler, huzur götürmüşler, adaleti, idareyi hâkim hale getirmişlerdir. Yeraltı ve yer üstündeki zenginlikleri çıkarıp halkı için adil bir şekilde pay etmiştir. Düşmanları ile bile yaptığı anlaşmalara sadık kalmış, karşı taraf bozmadıkça kazan kazan esasına göre milletinin hak ve hukukunu korumuştur.

Adaletin hâkim olduğu bu ata yadigarı topraklarda hakkı hukuku çiğnemek isteyenler barınamamıştır. Münafık olarak yaşasa da yapıyı yıkmaya güçleri yetmemiştir. 

Bir yerden davet geldiyse Hakk’ın hakkaniyetini, adaletin, huzurun ihyası için Rabb’ine, halkına güvenmiş, en büyük müjde şehadet olunca hiç düşünmeden yürümüş destanlar yazmışlardır. Zerre kadar tereddüt etmemişlerdir.

Karar verdiğinde önünde hiçbir şey duramamıştır. Başka devletler, krallar, kabileler ne der diye endişelenmemiştir. Onlar ne derse o olur yerine Rabbim halkın, adalet ne derse gözünü hiç kırpmadan zafere doğru en önde yürümüştür. 

Bir şey yapacaksa düşmanın talebi doğrultusunda değil onlara dalkavukluk yaparak milletini satmamıştır. Satanlar da o zeminde yeşermemişlerdir. 

Her karanlığı aydınlatan, Kur’an ışığında zaferden zafere koşmuş, dünyanın dört bir yanından davetler almıştır. 
Bizden görünüp cehenneme odun taşıyanlar mazlumlara, insanlara dünyayı cehennem etmişlerdir.

Sömürülerini artırmak için işgallerini artırmışlardır. Huzur, adalet götürme yerine zulüm, sömürü çarklarını kurarak kan akıtmış, gözyaşlarından beslenmişlerdir. 

Bizden görünüp düşmanın kılıcını sallayanlar İstanbul yerine Konstantinopolis diyenler yerine Mazlumları halkını tercih etmiş insanlık öldü mü düşene kurtuluş bekleyenlere aşımızı, ekmeğimizi paylaşıp yer, çadır verdiğimizde bunların burada ne işi var diyenler anlaşılamamıştır.

Dün Konya, Kayseri vs vilayetlerimiz iken haçlılar onlarca devlet kurmuşlardır. Dünyayı sömüren, insanların çığlıkları altında elimizi uzatmış bizi kurtarın diye yalvaranlara, ülkemizin güvenliği insanlık için davete icabet edip çıktığımızda bizim oralarda ne işimiz var diyenler anlaşılamamıştır.

Nerede mazlum varsa nerede bir kardeş varsa Allah’ın yardımı ve müjdesi ile orada olacağız. Biz var oldukça çevremizde bizle olanlar çoğalacak masa üzerinde zulüm çığlıkları yerine insanlığın kurtuluşu, huzuru konuşulacaktır. 

Ömür sınırlı, müjde büyüktür.