Bolu’daki lüks otelde yaşanan yangında 78 vatandaşımız, çoğu uykularındayken, feci şekilde can verdi.

Aralarında çok sayıda çocuk bulunuyor.

Anneler, babalar ve çocuklar…

Aile aile yandık.

---Edirneli Burcu Filiz Güngör-Kıvanç Güngör çifti ile 2 çocuğu,

---AK Parti Kurucu Üyesi’nin kızı, THY çalışanı Zehra Sena Gültekin ile eşi Bilal Gültekin ve 3 çocuğu,

---Gültekin ailesinden ayrıca Bilal, Enes, Rümeysa kardeşler ile gelin Sena Gültekin ve 3 çocuk,

---Bursalı Diş Hekimleri Erhan-Yasemen Boncuk Tüzgiray çifti ile 2 çocuğu,

---Adanalı Mert-Duygu Doğan çifti ve 2 çocuğu,

---Manisalı Hilmi Altın-Kübra Tonguç Altın çifti ile çocukları,

---Mersinli Habibe Çetiz-Ahmet Çetiz çifti ile 3 çocuğu,

---Gazeteci Nedim Türkmen, eşi ve 2 çocuğu,

---Anne Ferda Apak ile kızı,

---Baba Can Tokcan ile oğlu,

---Baba Atil Enis Tokcan ile oğlu…

Ne büyük acı, bir daha yaşatma Allah’ım.

Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Rabbim'den rahmet, ailelerine, sevenlerine başsağlığı diliyorum.

***

Ülke olarak, benzeri her facia sonrası yaptığımız gibi bu kez de başladık:

Şunu yokmuş, bunu eksikmiş, falanı hiç çalışmamış…

Şu suçlu, bu kusurlu…

Ben değil onun sorumluluğundaydı…

Denetlenmemiş, denetlenmiş eksiklerin giderilmesi takip edilmemiş…

Falan filan…

***

En iyi yaptığımız iki şeyden biri bu; ortada sorumluluk gerektiren her ne varsa, bunları birbirimizin üzerine yüklemeye çalışmak…

Sorumluluk katındakilerin en iyi yaptığı bir diğer şey ise, hemen facia yerinde bitmek… Belediye Başkanı olsun, Bakanlar olsun… Hızlıca göz önünde olmayı çok iyi başarıyorlar.

Ve kontrollü bir şekilde “enkaz raporu” sunmada üstümüze yok!

Kamuoyunu alıştıra alıştıra rakamlar açıklamayı, çok iyi yapıyoruz.

***

Keşke bunlarda değil de, öncesinde, yani göz önünde olmayan işlerde başarılı olsak:

Gerekli tedbirlerin alınmasını zamanında sağlasak mesela…

Gerekli kontrolleri, denetimleri zamanında eksiksiz yapsak…

“Bizden”, “bizden değil” ayrımı yapmadan hangi işletmenin ne eksiği varsa, tamamlatsak, tamamlamıyorsa gerekli cezai işlemleri uygulasak…

Günün sonunda yine kazalar yaşanabilir, yine yangınlar çıkabilir ve illa birilerinin eksiği, kusuru olabilir.
Bu noktada o birimiz çıkıp, “bunda benim de şu şu sorumluluğum vardı; bundan ötürü özür diliyorum, kendime şu cezayı veriyorum” desek…

Örneğin bu olayla ilgili olarak Bolu Belediye Başkanı, Turizm Bakanı… Şöyle başlarını iki ellerinin arasına alıp, tüm siyasi hesapları bir kenara bırakmalı, sadece ve sadece giden 78 cana odaklanarak enine boyuna düşünmeli… Olayda oturduğu koltuğa küçücük de bir sorumluluk düşüyorsa hemen istifa etmelidir.

Ama nerde…

***

Yetkililerimiz bunları yapmadığı, millet olarak bunları yapmayanlardan hesap sormadığımız ve kısa bir süre sonra unutup gittiğimiz için bu tür facialar yaşamaya devam ediyoruz.