"EVLAT"
Evlenmiş iki insanın en güzel meyvesidir "evlat." Etrafa saçtıkları gülücüklerle hangimizin yüreğini ısıtmaz ki? Hangimiz istemez kollarına alıp sımsıkı o güzel canın kokusunu içine çekmek.
İçinde yaşadığımız dünyaya farklı bir neşe katarlar. Onların saçtığı neşe ile etraf aydınlanır bir anda. Ne kadar çocuk fazla olursa o kadar bereketlenir haneler. Yüce Allah rızkıyla birlikte gönderir ailelere.
Zorlukları da vardır ancak. Hoş, gül bile dikensiz sevilmez. Ana rahmine düştükten itibaren telaş alır anne-babayı. Allah'ın bir hikmeti olan evlatlarının en iyi şekilde gelişmesini ve dünyaya gelmesini ister. İmkanı olan da olmayan da büyük bir çaba içerisine girer çünkü evlat başkadır. Gebe annenin boğazından geçen rızıklar o evlat içindir. İlk günlerden başlar anne, çocuğunu yani canını sarıp sarmalamaya.
Ancak her güzel rüya selamete ulaşmayıverir. Bazen "çok güzel" dediğiniz rüya birden kabusa çevriliverir. Canına can kanına kan kattığınız daha dünyaya gözlerini açmamış minik evladınız hayattan ne olduğunu anlamadan kopuverir. O minicik atan kalbi atmaz olur. İnanmak istemezsiniz ancak o saniyeden itibaren yapacak bir şeyiniz yoktur. Mecbur inanmak zorundasınız.
Geçtiğimiz günlerde yolum Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne düştü. Gördüklerim karşısında çok üzüldüm. Öyle bir vakalarla karşılaşıyorsunuz ki orada içinizin yanması mümkün değil. Gebe iken çocuğunu kaybeden mi dersiniz, erken gebelik olayı mı dersiniz bir sürü üzücü durumla karşılaşıyorsunuz.
Demem o ki o kadar çok hastayla karşılaştım ki gözlerime inanamadım. Bazı zamanlar hastalara yatak bile yetişmediği oluyormuş. Bunun ardından çocuk ölüm oranları ülkemizde ne durumda diye bir araştırma yaptım. Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın bu konuda son yaptığı açıklamalara ulaştım. Kısa bir süre önce bu çocuk ve anne ölümleriyle ilgili konuşan Bakan Akdağ, anne ölümlerinin yüz binde 70 civarından, yüz binde 15'lere gerilediğini, bebek ölümlerinin ise binde 30'lardan, binde 7 civarına gerilediğini açıklıyor.
Sayın Bakanımızın dediklerini bir kenara bırakıyorum. Evet bu rakamlar doğrudur geçmişte bu durumla karşılaşmadığım için bir kıyaslama yapamayacağım. Ancak gözlerimle şahit olduğum durum hiç de iyiye gitmiyor. Bu konuda birçok vaka var. Bir sürü üzücü olay işitiyorsunuz. Benim önerim bu sorunun bir devlet politikası haline gelmesi gerekiyor. Dünyaya gözünü açmadan kaybettiğimiz ölü bebek vakalarıyla karşılaşmamak için ne gerekiyorsa yapılmalı. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi "çocuklar ülkemizin geleceği. Bir olur garip olur, iki olur rakip olur, üç olur denge olur, dört olur bereket olur, gerisi Allah kerim."
O zaman siz hekimlerimiz ve yöneticilerimize burada büyük bir görev düşüyor. Bu sorunun etraflıca araştırılması gerekiyor. Yediklerimizden mi içtiklerimizden mi kaynaklanıyor iyice araştırılması ve yarınlara daha güzel bakılması gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.