Yusuf Akoğul

Yusuf Akoğul

Erol Güngör’ün Milliyetçilik Anlayışı

Erol Güngör’ün Milliyetçilik Anlayışı

1960’lı yıllardan itibaren Türk sağının ideolojik koordinatlarını çizen milliyetçilik, geniş bir kitleye hitap etmekteydi. Milliyetçi ideolojiyi formüle eden çeşitli fikir adamları bulunmaktaydı. Bunlardan birisi de Erol Güngör’dü. 
Erol Güngör; milliyetçiliğin tıkandığı alanları açmak, sermayesini yenilemek için modernleşmenin milliyetçilik ve kültürle olan ilişkisini yeniden tesis etmeye çalışmıştır. Eserlerinde de problemleri ortaya koymakla kalmayıp çözüm yollarını da göstermiştir.

Erol Güngör’e göre milliyetçilik esas itibarıyla tarih hakkında bir yorum ve bu yoruma bağlı olarak öngörülen pratiklerden ibarettir. Bu tanımı yaparken milliyetçiliğe nasıl yaklaştığını da açıklamaktadır. Güngör’e göre milliyetçilik, bir doktrin veya dogmatik bir sistem değil bir kültür hareketidir.

Erol Güngör İslam üzerinde yoğunlaşarak onu milli kimliğin ana unsuru olarak görüyordu. Türklerin, İslamiyet’i kabul etmesiyle birlikte millet olma şuurunun daha da arttığını belirtmektedir. 

Milliyetçilik anlayışının temeline Türk kültürü, Türk tarihi ve İslam dinini koyan Erol Güngör, Türk milliyetçiliğinin ve Türk milliyetçilerinin diğer milletlerin milliyetçilerinden apayrı vasıflar taşıması gerektiğini özellikle vurgularken milli kültür anlayışını, medeniyet fikri ile harmanlama gereğini işaret etmiştir.

Erol Güngör, İslam dinini Türk milliyetçiliğini geliştiren, çeşitli Türk kavimlerini bir araya getiren ve Türklerin bir millet halinde bugünlere kadar yaşamasını sağlayan yegâne unsur olarak görmektedir. 

Ona göre, “Türkler, Müslüman olmasalardı değişik isimlerde kavimler halinde dağılıp gidebilirlerdi.” Erol Güngör’ün ifadesiyle İslamiyet, Türk milletine cihanşümul bir vazife yükledi ve onu bu vazife için gerekli şeylerle teçhiz etti. İslâm, Türk milletinin birliğini sağlamış ve bunu yaparken Türk millî karakterini tahrip etmemiştir.

Erol Güngör, Türk milliyetçisinin mukaddes vazifesini de şu sözlerle ifade etmektedir: “Biz Türk kültürünü yeniden kurmak mecburiyetindeyiz. Bu yolda kaybedilebilecek bir saniyemiz bile yoktur. Türk kültüründe açılan yaralar bu memlekette milli birliği bozacak derecede ağır olmuştur, gittikçe de ağırlaşmaktadır. Bu tahribatın neticesinde Türkiye’de birbirine yabancı, birbirine rakip, birbirine düşman zümreler doğmuştur. Bu zümreler birinin saadeti, öbürünün felaketi; birinin kahramanı, öbürünün haini; birinin mültecisi, öbürünün şarlatanı halinde idrak edilmektedir. Bu zümrelerin sadece inanç ve idealleri değil, dilleri de birbirinden ayrıdır. Türk milliyetçisi işte bu vahim ayrılıkları ortadan kaldırmak ve herkesi ortak bir milli kültür etrafında birleştirmek gibi mukaddes bir vazife almıştır.”(Erol Güngör, Türkün Hâkimiyeti Nizamından Anlaşılır, 9 Haziran 1975)

Erol Güngör milli kültürü esas alan ve bu esas içerisinde İslam faktörüne ağırlık veren bir milliyetçilik ortaya koymaya çalışmıştır. 

Güngör’e göre, milliyetçilik “birlik” prensibine dayanmaktadır ve milliyetçiler de bir memlekette birliği kurmak veya ayakta tutmak için uğraşan insanlardır. 

O, “Milli birliğin fikir temellerini işlemenin ve birlik şuurunu kuvvetlendirmenin, en büyük vazifemiz olması gerektiğini” söylemektedir.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR