Eğitim kişinin kendini tanıma sürecidir
Eğitim bitmeyen bir keşif yolculuğudur. Bu yolculukta insanın en büyük keşfi ise, kendini tanımasıdır.
Kendini bilen, haddini de bilir, Rabbini de...
Sonsuz bir umman olan ilim deryasının kaptanı, varlıkların en şereflisi olarak yaratılan insandır.
Bu uçsuz bucaksız ummanın tek yolcusu olan insan ve onun beyni, ilim ve kudreti sonsuz olan yaratıcının muhteşem bir sanat eseridir.
Bilim insanları, “bir santimetreküplük beyin dokusu içinde bulunan hücreler arası bağlantıların sayısının Samanyolu'ndaki yıldızlardan daha fazla olduğunu ifade etmişlerdir. Daha kolay anlamak için bilgisayara benzeterek bir tahminde bulunursak, yaklaşık 20 milyar civarındaki hücre ve bunlar arasında trilyon kere bağlantı olduğunu düşünürsek, yaklaşık 2,5 milyon GB hafızamız olduğunu anlarız. Bu hafıza 300 yıl süren HD filmi kaydetmek anlamına gelir.”*
Bu sadece bilimsel bir dille ifade için kullanılmış bir teoridir. Aslında bilimin tam olarak açıklamaktan aciz kaldığı insan beyni henüz çözümlenememiş sırlarla doludur. Ve onun hafıza kaydı sınırsızdır.
İmamı Âzam’ın talebesi Ebu Yusuf kendisine sorulan bir kaç soruya, bilmiyorum cevabını verince, onu eleştirmek için, “Devlet sana boş yere maaş veriyor.” Dediklerinde, İmam Ebu Yusuf tarihe geçen şu meşhur cevabı vermişti:
“ Aldığım maaş bildiklerimin karşılığıdır. Eğer bilmediklerimin ücretini alsaydım. Devletin hazineleri yetmezdi.”
Sürekli yeni şeyler öğrenmeye açık olan insan, ilgi ve kabiliyetleri doğrultusunda yönlendirildiği, uygun ortam sağlanıp gerekli imkan ve fırsat verildiği zaman, sonsuz olan ilim deryasına özgürce yelken açacak, işte o zaman keşifleri de sonsuz olacaktır. Yeterki eğitim sistemi, düşünen ve üreten dehalara, ufuk açan, ışık tutan, yol gösteren, imkan sunan bir süreç olsun.
Bu şekilde sürece katkı sunmayan eğitim ise, tarihte nice dâhileri keşfedemeyip, eğitim hayatının dışına atmıştır. İnsanlığa mâlolmuş bilim insanları ve mucitlerin eğitim hayatı bu durumun kötü örnekleriyle doludur. Bu konuda eğitim sisteminin en büyük eksiği, düşünce eğitimi anlayışından uzak, salt bilgi aktarmayı eğitim olarak gören, alışıla gelmiş kalıplara sıkışıp kalmış sığ bir düşüncenin esiri olmasındandır.
“İnsanı insan eder gayret ile çalışmak, hayal kurmak, düşünmek, üretmek. İşin asıl zor yanı tüm bunlara alışmak.”
Varlıklar arasında sadece insana bahşedilen bir özelliktir, hayal kurma, düşünme ve üretme. Elbette eğitimin birinci öncelikli amacı, önce insan yetiştirmek olmalıdır. Sonrasında ise düşünen ve üreten bir varlık olan insan, zaten gerekli imkan ve fırsat verildiğinde, gereğini en güzel şekilde yerine getirecek, kendini gerçekleştirecektir.
Allah, insana sadece eşyanın isimlerini öğretmedi, aynı zamanda onu, eşyaya isim verme yeteneği ile donattı.** Bu yetenek hayal kurabilen, düşünen ve üreten bir varlık olmanın asıl kaynağıdır. Ve diğer varlıklar arasında, sadece insana verilen bir özelliktir. Şu satırları yazarken, ortaya çıkan yazı, hayal kurmanın, düşünmenin ürünüdür. Eğitim ise işin temeli, yol gösteren ışığıdır.
“Her şey akla muhtaç, akıl da eğitime.”***
___
*Prof. Dr. Sinan Canan,
**Bakara suresi, 31. Ayet,
***Hz. Ali (ra),
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.