Erken Yaştaki Evliliklerin Ortaya Çıkardığı Sebepler
Erken yaştaki hamileliklere bağlı düşükler ve ölü doğumlar gibi fiziksel sorunların yanında erken yaşta alınan ağır sorumlukların sebebiyet verdiği psikolojik sorunlar, özellikle sosyalleşememe, ataerkil ailede maruz kalınan baskılar özellikle kayınvalide ve pederden gelen baskı ve talepler, içe kapanma vb. ne dayanan ruhsal sıkıntılar, bireysel anlamda ortaya çıkan olumsuzluklardır.
Öte taraftan eğitim yaşamının sona ermesi, kadının eğitim hayatının dışından kalışı, iş hayatına katılamayışı, kendine ait geliri olamayışı, daima eşi ve onun ailesine bağımlı oluşu, sadece erkeğin çalışması sebebiyle gelir yetersizliği ve yoksullaşmanın söz konusu oluşu, bireysel olduğu kadar toplumsal bakımdan da olumsuzluklar içeren bir konu ile karşı karşıya bulunulduğunu gösterir.
Bunlara iletişimsizlik, aile içi şiddet vb.lerini de eklemek mümkündür. Tüm bu olumsuzluklar, sadece genç kızlarımızı, kadınlarımızı değil, dünyaya gelen bebeklerini de içine alarak ve katlanarak toplumumuzu da ilgilendiren bir nitelik gösterir. Toplumsal gelişmemizin önünde bir engel niteliğini kazanan ve toplumsal sorunlar yumağının ana halkalarından birini oluşturan konu bu bakımdan çok önemlidir.
Türkiye yüzünü Batıya dönmüş gelişmeyi batılılaşma olarak algılayan, AB ile bütünleşme çabalarının bir göstergesi olarak AB Bakanlığı kurmuş bir ülke olarak gelişmesinin önündeki bu ciddi engeli aşmak durumundadır. Kadınlarımızın eğitim ve iş hayatının dışında kalmasının en önemli sebebi, erken yaşta yaptıkları evlilikler ve çok sayıda bakamayacağı kadar çocuk sahibi olan ailelerdir. Konunun sadece kadın hakları mücadelesi olarak algılanmayıp ülkemizin gelişememesinin sebeplerinden biri olarak düşünülmesi daha geniş perspektifle değerlendirilmesi isabetli olacaktır. Sorunun bu şekilde ortaya konuşunun ardından erken yaşta evliliklerin nedenlerinin tespiti ve bu nedenlerin ortadan kaldırılmasına yönelik yargının işlevinin ne şekilde olabileceği ortaya konacaktır.