Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Enver Demirel’in derdi ne? 

Enver Demirel’in derdi ne? 

Daha önce de yazmıştım; Etimesgut’ta belediyecilik hizmetlerinin ötesinde örnek projeler hayata geçiriliyor. 
29 Ağustos’ta açılan Türk Tarih Müzesi bunun son örneği.

Bağlıca’da 55 dönümlük bir alanda kurulan müzede heykel, rölyef, anıt, tablo, panoramik resimler, bilgi panoları ve kompozisyonlar ile Ergenekon'dan Cumhuriyet'e ve günümüze Türk tarihi canlandırılıyor. 

Yani “Türk tarihi” denildi mi akla ilk gelen önderler, sanatçılar ve bilim adamlarının devasa heykellerinin sergilendiği müzede, her bir eser Türk kimliğine uygun ve gerçek bilimsel verilerle oluşturulmuş. 

heykel-001.jpg

Müzede Orhun ve Uygur anıtları da yer alıyor ve bu özelliği ile Türkiye’de bir ilke imza atılıyor.  

Bunlara ek olarak; bir Kırgız Otağı, 40 bin kitaplık kütüphane, 650 kişilik konferans ve sergi salonları bulunuyor.  

Türk Tarih Müzesi’nde hedef özellikle çocuklar ve öğrencilerin tarihimizi ve önemli şahsiyetleri sanat eserlerine dokunarak öğrenmelerini sağlamak. 

Bu noktada tarihçi Prof. Dr. Konuralp Ercilasun’un aktardığı şu bilgiler hayli önemli: 

“Tarih algısının gelişmesinde heykel ve semboller önemli bir yer tutuyor. Tarihi kişilerin heykelleri veya anıt yapılar, özellikle Batı’da ders dışı eğitim amaçlı da kullanılıyor. Her aşamadaki öğrenciler heykellerle düzenlenmiş müzeleri ve parkları doldurarak tarihleri hakkında bilgi sahibi oluyorlar. Etimesgut’taki Türk Tarih Müzesi ve Parkı, ülkemizde eksikliğini hissettiğimiz önemli bir boşluğu dolduracaktır. Özellikle çocuklarımıza tarih bilincinin aşılanmasında ve tarihimizin öğretilmesinde eğitim hayatımıza katkı sağlayacaktır.”

Açılışının üzerinden 1 ay geçti ve edindiğim bilgilere göre bu zaman zarfında beklenilenin üstünde bir ziyaret gerçekleşti Müze’ye. İnanıyorum ki bu sayı her geçen gün katlanarak artacaktır çünkü oraya gidenler, çevrelerindeki insanlara büyük bir heyecanla anlatacaklardır gördüklerini.

Etkilenmemek mümkün değil… Öyle “heykel” denilince aklı gelen ve insanı sanattan soğutan basit plastik veya beton yığınları değil, Türk Tarih Müzesi’nde olan. 

Şanlı tarihimizin sanata bürünüp karşımıza dikilmesi desem abartmış olmam. 

Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel’i tebrik ediyorum bu hayırlı hizmetinden ötürü. Ve Akademik Çalışma Kurulu'nun üyelerini, diğer tüm emeği geçenleri. 

enver-demirel-turk-tarih-muzesi-002.jpg*** 
Geçtiğimiz hafta içi Müze’nin konferans salonunda Neşet Ertaş’ı anma programı vardı. Etimesgut Kaymakamı İzzettin Sevgili ile Belediye Başkanı Enver Demirel de katılarak, birer konuşma yaptılar. 

Demirel’in konuşmasından, birilerinin Türk Tarih Müzesi’ne burun kıvırıp, “ne gerek vardı”, “Enver Başkan ne yapmaya çalışıyor” gibi eleştirilerde bulunduğunu anladım. 

Üzen eleştiriler… 

Başkan Demirel’in “Bizim derdimiz ne” deyip, ardından bu konuda açıklamalarda bulunması sözkonusu eleştirilere cevap niteliğindeydi. 

Şöyle dedi:

“Bu millete, bu ülkeye sadık insanlar yetiştirmek adına, bu milleti tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla bir arada tutup, pekiştirip, geleceğe taşımaya çalışıyoruz. Bu ülkenin bekası adına insanlarını yetiştirmek, geçlerine hedef koymak istiyoruz. Bizim derdimiz budur, başka ne derdimiz olacak?

Misyonumuzun gereği bu ülkenin dününü, bugününü birleştirerek geleceğe sağlam adımlarla yürümek istiyoruz. İşte müzemizi yapmamızdaki amaç da budur. Bu ülkenin evlatlarına tarihini kültürünü, sanatını, en doğru şekliyle anlatmaktır.

Geçmişini öğretmek ve bu ülkeye sadakatli insanlar yetiştirmektir. Sadakati yalnızca bu millete ait olanlar, tarihine, kültürüne sahip çıkanlar,  'Ben bu milletin ferdiyim' diyenler yalnızca bu ülke için mücadele verirler. Bir daha 15 Temmuz gibi bir kalkışma yaşanmaması için sadakati bu millete ait insan yetiştirmekten başka çaremiz yoktur." 

Enver Demirel “Belediyeler sadece yol, kaldırım, park, bahçe mi yapar” diye sorup, şöyle devam etti: 

“Bunları yapıyoruz zaten, buralarda hiçbir sıkıntımız yok. Ama dahasını yapmanın gayreti içindeyiz.
Esas amaç, güçlü bir Türkiye inşa etmektir. Başka çaremiz de yoktur. Birilerini bizimle oynama cesaretini kendinde bulamayacak hale getirmek zorundayız. Birileri Türkiye ile oynamaya kalktığında ‘Türkiye büyük bir devlet, biz onunla oynayamayız, Türk milletiyle oynayamayız, Türk milleti ile şaka olmaz’ diye düşünebilmeli. Bunu biz Kurtuluş Savaşı’nda yaptık, bunu biz Kıbrıs’ta yaptık, bunu biz 15 Temmuz’da yaptık. Daha güçlü bir Türkiye inşa ederek, birileri Türkiye ile ilgili kararlarını verirken, bin kere düşünmek zorunda kalsınlar. Biz böyle bir gelecek istiyoruz. 
Dünya görüşü ne olursa olsun hain olmadığı, bu millete silah çekmediği sürece, bu milleti benden değildir diye itmediği sürece biz hepsini kucaklıyoruz. Biz hepsiyle birlikte gelecek inşa etmek istiyoruz. Derdimiz budur. 
Onun için ufak tefek ayrışmalardan, ufak tefek farklılıklarımızdan yola çıkarak kavga etmek istemiyoruz. 
Bu müze ve diğer çalışmalarımızın özünde esas olarak yatan budur. Bu milleti değerleriyle buluşturup geleceğe taşımaktır, büyütmektir, güçlü kılmaktır.”

*** 

Enver Demirel derdinin ne olduğunu bu sözlerle ortaya koyarken, salondan kopan alkış samimiyetin yankısı niteliğindeydi.

Sonuç itibariyle diyeceğim şu ki: 

Heykel var heykel var… 

Türk Tarih Müzesi, ne Ankapark’a dikilen dinozor heykelleri ile ne de sırf siyasi rant için gayri samimi bir şekilde oraya buraya rastgele kondurulan heykellerle karıştırılmamalı. 

Ülkemizde tarihi heykel bakanda milli bir şuur ve heyecan oluşturuyorsa sanattır ve değerlidir, oluşturmuyorsa teferruattır. 

Emeği geçenleri bir kez daha tebrik ediyorum. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR