Eğitimde Sorunlar Ve Çözüm Önerileri 1
Elden Gelen Öğün Olmaz
Ne demiş atalarımız? Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz.
Daha önce bu köşeden defalarca seslenmedik, adeta haykırdık. Tüm kamu kurumları ve devlet daireleri arasında okullar, üvey evlat muamelesi görüyor diye. Neden aynı şeyleri tekrar edip duruyorsunuz? Diye sorabilirsiniz. Çünkü sesimizi hala kimseye duyuramadık. Çok basit önlemlerle, kolaylıkla çözülebilecek konular, büyük sorun yumağı halinde okullarda bizi perişan etmeye devam ediyor.
Şimdi buradan bir kez daha ilkokul seviyesinde bir dille çözümü çok kolay olan bir kaç sorunumuzu ve çözüm önerilerini sunmak istiyorum.
1. Okulların yardımcı personel sorunu.
9 Eylülde 16 milyon öğrenci, eğitim öğretime başladı. Okullarda temizlik ve hijyen konusunda ciddi bir yardımcı personel eksiği var. Büyüklerimiz konuya gayet akıllıca ve pratik bir çözüm bulmuşlar. iş-kur kanalıyla geçici personel alımı gibi. Tamam eyvallah. Bu da bir çözüm ama şu insanlar neden zamanında işe başlatılmaz. Bunun planlamasını zamanında yapmak öyle büyük maharet gerektiren bir iş olmasa gerek. Şuanda okullar perişan. Tahmini olarak söylüyorum, Türkiye'nin genelinde en az 50 bin yardımcı personel iş-kur kanalıyla geçici olarak işe alınacak. Ama maalesef hala hiçbir haber yok. Peki söyler misiniz, bu 50 bin kişiye madem ihtiyaç var, şu işi 1 Eylül itibariyle başlatmak bu kadar zor mu? 50 bin kişinin yapması gereken işi kim yapacak? Bu planlamayı yapanlar, bir aylık geç başlatma düşüncesiyle ne elde etmeyi düşünüyorlar? Bir aylık bir tasarruf mu? Lütfen gelin ve çektiğimiz sıkıntıları gözünüzle görün. Her şey göstermelik törenlerde ki gibi güllük gülistanlık değil maalesef.
2. Okulların finansman sorunu.
Bütçeden aslan payını alan Milli Eğitim Bakanlığının, maalesef bir çok noktada yapılan gereksiz harcama ve israflarla, kaynakları heder edilmektedir. Ekonomik kaynakların kullanımında öncelikli kalemlerden biri, okullara öğrenci başına ödenek ayırmak olmalıdır. Ayrıca okullara finansman kaynağı olarak velilerin destek vermesi sağlanmalı, bu konuda okul idarecilerine yetki ve sorumluluk verilmelidir. Okul, veli ve çevre iş işbirliğinin önü açılmalıdır.
3. İdareci ve öğretmen atama, görevlendirme, yer değiştirme iş ve işlemlerinin zamanında yapılamama sorunu.
Atama, yer değiştirme ve görevlendirme takvimi, iş ve işlemlerinde, yıllarca maalesef bir standart oluşturulamadı. Ve takvim belirlenemedi. Veya kasıtlı olarak oluşturulmadı. Eğitim öğretime başlarken, okullar idareci, öğretmen ve yardımcı personel eksiği ile nerdeyse hemen her zaman karşı karşıya kaldı.
Bu problemin tek ve çok basit bir çözümü olduğunu söylemeye gerek bile yok. Ama madem olmuyor, öyleyse bir kez daha söyleyelim. Atama, görevlendirme ve yer değişikliklerinin planlama ve uygulamasının bir takvime bağlanarak, eğitim öğretimi aksatmayacak şekilde, zamanında yapılması bu kadar mı zor? Konuyla ilgili mazeret nedir? Doğrusu merak ediyoruz.
4. Okulların güvenlik sorunu.
Hemen her devlet dairesine, kamu kuruluşuna, insanlar x-ray cihazlarından, turnikeden veya güvenlik kontrolünden geçerek girebilirken, yüzlerce savunmasız öğrencinin bulunduğu okullara, değil x-ray cihazı, turnike, iş-kur dan gelecek geçici güvenlik görevlisi bile çok görüldü. Son zamanlarda güvenlik amaçlı verilen polis memuru ve geçici iş-kur görevlisi, okulların büyük bir kısmana maalesef verilmiyor. Yani okulların büyük bir çoğunluğunda güvenlik görevlisi dahil hiçbir güvenlik tedbiri olmadan, okullar Allah'a emanet, kendi kaderine terk edilmiş durumda.
Bu konuda hiç değilse okulların açıldığı ilk günden itibaren, karne gününe kadar iş-kur dan tüm okullara güvenlik görevlisi verilmelidir.
Devam edecek...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.