Cumartesi günü Çankırı’da art arda meydana gelen depremler Ankara’da ciddi oranda hissedildi. Depremi hissedenlerden birisi olarak da aklıma ilk gelen olası büyük bir depremde Başkent’teki konutların depreme ne kadar dayanıklı olduğu idi. Biliyorsunuz ki Ankara’da yüksek katlı gecekondular var. Gecekonduların yıkılıp yerine hiçbir şekilde planlama yapılmadan sadece ticari amaç güdülen yüksek katlı binaların yapıldığı birçok nokta bulunuyor. Bunların en acı örneği ise Demetevler. 

Ne yazık ki Demetevler’de 10-12 katlı binalar hiçbir mühendislik hesabı yapılmadan adeta bir gecekondu gibi ruhsatsız yapıldılar. Anımsadığım kadarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı incelemelerde de Demetevler’deki acı durum belgelenmişti. Buna rağmen ne gibi önlemler alındı bilinmiyor. Birçok insan halen o binalarda ikame ediyor. Merkez üssü Ankara olan olası bir büyük depremde en büyük can kayıpları Demetevler ve bu bölge gibi olan yerlerde yaşanacak gibi gözüküyor. 

İlgili bakanlık ve kurumlar buna bir çözüm üretmeli ve Ankara’da bu tarz yüksek risk içeren yapıların bulunduğu yerleri kentsel dönüşüme sokmalıdır. Günümüz teknoloji çağı. Teknoloji o kadar ilerledi ki artık depreme dayanıklı binalar inşa edilebiliyor. Burada depremin şiddetinin de pek bir önemi kalmıyor. Önemli olan binanın depreme dayanıklılığı oluyor.

Konut alırken kaçıncı katta olduğuna, metrekaresine, manzarasına, cephesine vs. bakıyoruz. Ama kimsenin depreme dayanıklı yapı olup olmadığını soruşturup araştırmak aklına gelmiyor. Sanırım burada hatanın ufak bir kısmı da kendimizde bulunuyor. Eğer insanlar konut alırken depreme dayanıklılığı ilk kıstas olarak öne sürebilecek zihniyete sahip olsaydı, bazı müteaahitler de işlerini en azından düzgün yapmak zorunda kalırlardı. Ülkemizin büyük bir kısmının deprem bölgesinde olduğu düşünüldüğünde bu konu daha da elzem oluyor. Umarım olası bir deprem yaşanmadan, vakit kaybedilmeden bu tarz bölgelerdeki yapı sorunları çözülerek, depreme dayanıklı bir hale getirilir ve can kayıplarının önüne geçilmiş olur.