Bir eğitimci gözüyle, eğitimde yolunda gitmeyen ve başarıyı olumsuz etkileyen bir çok hususu bu köşeden ifade etmeye çalıştık.
Şimdi tarihten aldığımız çarpıcı örneklerle eğitimde keşfedilemeyen  dâhilerin ilginç hikayelerini sizlerle paylaşmaya çalışacağız.
Eğitimde başarının en önemli ipuçlarını, tarihte yaşanan başarı ve başarısızlık öykülerinde bulmak mümkündür. Örnek alıp bir yol haritası çizmek için başarı hikayelerini, ibret alıp aynı hatalara düşmemek için başarısızlıkları incelemek ve çözümlemek gerekir.
Hayata varlıkların en şereflisi olarak gözlerini açan, istisnasız her insan çok değerlidir.  İlgi duyduğu, başarılı ve mutlu olacağı, kendini geçekleştirebileceği bir alan mutlaka vardır. Eğitimde asıl başarı, o alanı keşfetmek ve her bir ferde bu fırsatı sağlaya bilmektir. Bunun için eğitimde kişisel farklılıkları önceleyen, gözeten eğitim öğretim sistemi, öncelikli olarak kurgulanmalı ve hayata geçirilmelidir. 
Bu gerçeği göz ardı eden eğitim sistemi tarihte nice dâhileri maalesef ıskalamıştır. Neyse ki bu dehaların bir çoğu kendi kişisel gayretleriyle eğitimde ki makus talihlerini bireysel çabalarıyla yenerek, tarihe ve insanlığa mâlolan yüzlerce, binlerce buluşa, başarıya imza atmışlardır.
İşte eğitim sistemindeki yanlışlıkların ve eğitimcilerin ıskaladıkları çarpıcı isimlerden bazıları;
-    Öğretmeninin, “O beyinsiz bir çocuk ve hiçbir işte başarılı olamaz.” Dediği, kamera, mikrofon, gramofon ve ampul gibi icatlarla, 1000 civarında patenti bulunan, insanlık tarihinin en büyük mucitlerinden biri olan, Thomas Edison.
-    Boyu kısa, basketbol konusunda da beceriksiz diye lise basketbol takımına alınmayan, dünya basketbolunun en başarılı basketbolcularından biri olan, Michael Jordan.
-    Yeteneksiz olduğu gerekçesiyle üniversite çağında bir çok üniversite tarafından öğrenciliğe kabul edilmeyen, yarıda bırakmak zorunda kaldığı üniversitenin  profesörlerinden birinin, “Mendel’de, bir bilim adamı için gerekli olan berrak düşünebilme yeteneği yok.” Dediği, genetik biliminin kurucusu, Gregor Mendel.
-    Yeteneksiz, çalışmayı sevmeyen, aptal biri olduğu gerekçesiyle okuduğu kolejden atılan, fakat daha yirmi yaşını doldurmadan buharlı motor çarkının patentini alan, hayatı boyunca elde ettiği inanılmaz başarılar ve 400’den fazla icatla benzeri az bulunan bir sanayi imparatorluğu kuran, George Westinghouse.
-    15 yaşında liseden ayrılan, ertesi yıl girdiği sınavda başarısız olduğu için eski okuluna geri dönen, fakat sonunda “Yüz Yılın İnsanı” seçilen, Albert Einstein.
-    Keman tutuşunu gören hocasının, “Müzisyen olamaz!” dediği, dünya müzik tarihi’nin gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden, Beethoven.
-    İlk başvurduğu müzik stüdyosu patronundan, “Git kamyon Şoförlüğüne devam et" sözleriyle kovulan Elvis Presley.
-     10 yaşında okulu bırakmak zorunda kalan, politikacı, yazar, diplomat, bilim adamı, kaşif, “Amerika Bağımsızlık Bildirgesi” nin düzenleyicisi ve Amerika’nın kurucularından biri olan ve 100 dolarlık banknotların üzerinde fotoğrafı olan, Benjamin Franklin.
-    Büyük zaferlere imza atan, Arthur Wellesly.
-    Öğretmeni tarafından kocaman ağzı yüzünden “Torba Ağız” lakabı ile çağrılan, sözlü cazın yaratıcısı, Armstrong.
-    İçinde öğrenme istediği olmadığı gerekçesiyle kolejden atılan, Leo Tolstoy
-    Öğretmenlerinin “ablak suratlı bir tembel” diye nitelediği, Balzac.
-    Burada saymaya imkanımızın olmadığı daha nice dahiler. Ve henüz tarihe mâlolmamış sayısız isimler. Bizzat kendi şahit olduğum, bizden sonra gittiği meslek lisesinde büyük motorların sarsıntısını azaltmak için geliştirdiği projeyle Avrupa üçüncüsü olan bir öğrencim. Ve henüz keşfedilmeyi bekleyen binlercesi, veya maalesef keşfedilmeden heder olup giden niceleri. 
Tarihte ve günümüzde hep kötü örnekler yok elbette. Çok güzel örneklerde var. Bireysel farklılıkları keşfedilerek, tarihe altın harflerle yazılan şahsiyetler ve onların başarıları da var. Ve bu başarılar artarak devam edecektir. Yeterki tarihten aldığımız derslerle doğru adımlar atalım. 
Sadece bu çarpıcı örnekler değil, dünyaya insan olarak gelen her bir birey için, eğitimde atılacak doğru adımlarla, sunulacak fırsatlarla, eğitimden beklenen azami fayda gerçekleşmiş olacaktır. İşte o zaman her bir fert hayatı boyunca insan olmanın onuruyla hak ettiği yeri alacaktır.