Davet
Annemin rahmetli olduğunun ertesi günü taziyeye gelenler arasında dört adet hafız vardı. Gelenler tarafından Kur’an okunuyor arkasından Fatiha okunuyor. Bazıları sadece Fatiha diyor herkes hep birlikte dua okuyor. Dört hafızdan biri Kur’an okudu, bir diğeri de dua etti.
Gelenlerden biri ilk okuyana :
- Hocam ağzınıza sağlık çok güzel okudunuz memnun olduk. İçinizden biri veya siz Türkçe anlamını anlatsanız da istifade etsek, dedi.
-
Dördü de sadece ezbere bildiklerini ancak anlamını bilmediklerini söyledi. Orada olanlardan bazıları keşke ne anlattığını bilebilsek veya siz anlatsanız çok iyi olurdu diyerek içeriklerini merak ettiklerini belirtti. Huşu içinde Allah rızası için dinledik, Allah razı olsun. Neden anlamıyorum sohbeti epey sürdü. Taziyeye yeni gelenler gelince sohbet yeni gelenlerle devam etti.
İlkokula giderken yaz tatillerinde Camii’ye Kur’an okumaya giderdik. Sureleri öğrenir, Kur’an alfabesini öğrenir daha sonra da okumaya geçerdik. Kur’an’a geçmek çok önemliydi. Hep beraber kursa katılanlar olarak o günü hiç unutmayız. Babamın mutluluğunu çok canlı hatırlıyorum.
Evde ebem, dedem, babamdan ve yaz kurslarında öğrendiğim, bana ömür boyu kılavuzum ve anahtarım oldu. Devamlı Kur’an ne anlatıyor diye merak etmişimdir. Uzun yıllar sonra Kur’an’ı bize aktaran elçi, sevgililer sevgilisi liderim, önderim kılavuzum Peygamber’imin hayatını anlatan Zekai KONRAPA’nın ‘Peygamberimiz’ kitabını aldım. Bazı yerlerini çizerek okudum. Sanki ufak bir çaydan deryalara doğru yürüyorsun.
Arkasından Türkçe mealli Kur’an-ı Kerim kitabını aldım. Okudukça bir hazine bulmuş gibi okumak istiyorum. Allah mekanını cennet etsin Seyit Ahsen hocama da zaman zaman yanlışı mı doğru mu anladığımı sordum. Bir defa bitirdim. İkinci sefer okumaya başladım. Sanki ilk defa okuyormuşum gibi konuları anlamaya çalışıyordum. O her karanlığı aydınlatan rehber kitabı neden daha önce okumadım diye düşündüm. Şimdi de hayatıma yön veren, beni aydınlatan, reçeteler, müjdeler sunan kitabımı öğrenmek için neden ilkokul, ortaokul veya lise yıllarında anlamamı sağlayan eğitimi vermediler diye düşünüyorum. İlkokul, ortaokul ve lise yıllarında çok önemli diye öğrendiklerimin nerede kullanıldığını ne işe yaradığını unuttum. Benim dinimi öğretmeyen eğitim sorgulanmalı diyorum. Keşke geriye dönüş olsa da Kur’an-ı Kerim’i anlayan bir eğitim görebilsem.
Kur’an’ı anladıkça Peygamberimizin hayatını araştırdıkça, Peygamberimin ‘Yürüyen bir Kur’an’ olduğunu anladım. Mesajlarını uygulayarak arkadaşlarına aktarmış ve Kur’an bugüne hiç değişmeden Allah’ın elçisi Peygamberimin aktardığı şekliyle gelmiş.
Geçtiğimiz günlerde bir TV programını izlerken yüz binin üzerinde diyaneyye görevli hoca olduğunu öğrendim. Bunun ancak %10’unun Kur’an’ın anlamını bildiğini söylediler. Diyanet, bizim en köklü en büyük ve en önemli kuruluşumuz. Diyanet İşleri imamlardan başlayarak tebliğ görevini yapan imamlara Arapça eğitime hemen başlamalıdır. Diyanet’e Kur’an radyosu kurduğu için teşekkür ediyorum. İnsanların İslam’ı anlamalarında büyük vesile olacaklardır.
2019 yılında evimizde kendimizin, her çocuğumuzun bir mealli Kur’an-ı Kerim’i bir de Peygamberimizin hayatını anlatan siyer kitabı olmalıdır.
Sevdiklerinize bu sene alacağınız en büyük hediye Kur’an-ı Kerim ve siyer kitabı olacaktır.
Sohbetlerimizin, hayatımızın amellerimizin kaynağı Kur’an-ı Kerim ve O’nu bize öğreten uygulamasını gösteren önderimiz, liderimiz, peygamberimiz amellerimizin kaynağı olmalıdır.
Her karanlığı aydınlatan Kur’an’ı anlamalı, yaşamalı, anlatmalıyız. En büyük davet Allah’ın Resulünün bizlere aktardığı gösterdiği Kur’an DAVETİDİR.
Ali İLKBAHAR
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.