Önümüzdeki eğitim öğretim dönemi için kayıtlar sürerken, pek çok devlet okulunda bu yıl da “kayıt parası” atışması yaşanıyor.

Velilerle okul yöneticileri yine karşı karşıya.

Her zamanki gibi veliler “devlet okulları ücretsizdir, bu kayıt parası da neyin nesi” derken, okul idarecileri, “bunun kayıt parası değil bağış olduğunu” ifade ediyorlar.

“Bağış” gönüllü yapılan bir yardımdır. Ama burada veliler “gönülsüz yardım”da bulunmaya zorlanıyorlar.

Bu yardım yapılmadığı takdirde kayıt işi sıkıntıya girebiliyor.  

Durum bu iken, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in, “sorunu çözeceğiz” şeklinde bir açıklaması olmuştu geçenlerde.

Sayın Bakan devlet okullarında tüm ihtiyaçların Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılandığını, velilerden kayıt parası alınamayacağını belirterek, "Bizim bütçeyle ilgili sıkıntımız yok. Birisi bağış yapmak istiyorsa yapabilir ama kayıtla bağış arasında hiçbir ilişki yoktur. Hiç kimse bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu coğrafyasında, bu ülkenin içerisinde hiç kimseden kayıt için devlet okullarında bağış alınamaz” demişti. 

Ama alınıyor Sayın Bakanım. 

Kayıtlar sürüyor ve sorun devam ediyor.

Çözüm konusunda biraz hızlı hareket edilse iyi olur.

Şurada bir aya kadar kayıt dönemi yapanmış olacak ve böyle devam ederse bu yıl da eskisi gibi geçecek. 

***

Resmi haber ajansımız AA, önceki gün “Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nde 'sınıf mevcudu' düzenlemesi” başlıklı bir haber servis etti.

Haberin içeriği şöyleydi: 

“Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, özel öğretim kurumlarında sınıf mevcutları, okul öncesi eğitimde 20, diğer okullarda 30'dan fazla olamayacak.”

Özel okullarda sınıf mevcutları yeniden düzenleniyor anladığım kadarıyla.

Peki daha önce neydi de, okul öncesi eğitimde 20, diğer okullarda 30 sınırı getirildi?

Cevabını haberde göremeyince, ilgili yönetmeliğin önceki haline baktım.

Bu sınır okul öncesi eğitimde yine 20 iken, ilköğretim ve liselerde 24 imiş.

Yeni düzenleme ile özel ilköğretim ve liselerde sınıf mevcutları 24’ten 30’a çıkarılmış.

“Sınıflar çok kalabalık” gerekçesiyle devlet okulundan özel okula geçmek zorunda kalan aileleri çok üzecek bir düzenleme bu.

Ayrıca; devlet bir taraftan 20’yi aşmayan sınıf mevcutları hedefleyip, diğer yandan mevcut sayıyı daha da yükseltiyorsa burada bir yanlış var demektir.

Velhasıl hem üzen hem çelişkili bir düzenleme bu.

*** 

Eğitimde üzücü haberlerin ardı arkası kesilmiyor.

Artan maliyetler nedeniyle okul servis ücretlerine yeni eğitim öğretim yılı öncesi en az yüzde 40 zam yapılacağından söz ediliyor.

Karar bu ay sonu gerçekleşecek UKOME toplantısında alınacakmış.

Daha geçtiğimiz nisan ayında yaklaşık yüzde 40 zam uygulanan okul servisi ücretlerinin, yüzde 40 daha zamlanmasıyla ortaya çıkacak rakam beni gerçekten ürkütüyor. 

Mevcut tarifede yıllık en az 4 bin 712 lira olan servis ücreti yüzde 40 zamla 6 bin 600 liraya yükselecek. 

Bu en düşük rakam; 0-1 kilometre arası için geçerli olan ücret.

Okul-ev arası 1 kilometreyi ne kadar aşıyorsa, servis ücreti belli bir oranda artıyor.

*** 

Tatil döneminde gelen bu haberler dar ve orta gelirli velileri kara kara düşündürüyor.

Okullar açılınca daha giyimi var, kırtasiyesi var… Var da var.

Allah yar ve yardımcıları olsun inşallah.