Eğitim-Öğretim Tekrar Başlarken
Bu hafta itibariyle yeni eğitim-öğretim yılı açıldı. Covid-19 salgınının ülkemizde görülmesiyle beraber yaklaşık 1,5 yıldır kapalı kalan okullarımız tekraren öğrencilerle buluşmuş oldu. Bizim ülkemizde eğitim sistemi yıllardır herkesin şikâyet ettiği ancak çözüm konusunda kararlı adımların atılmadığı bir saha… Türkiye’nin geleceği olan bir konuda deneme yanılma yollu kararlar alıyor bir öğrenciyi mezun olmadan en az 3-4 yeni sistemle baş başa bırakıyoruz. Buda netice de okumuş bir işsiz kitlesini her sene artırmaktan öteye varmıyor maalesef… Bence korana süreci bazı konular için şanssızlık olduğu kadar şanstı da… Mesela eğitimimizin kronikleşmiş sorunlarını çözebilmek için bize 1,5 sene gibi önemli bir zaman tanıdı bu süreç… Ama ne kadar değerlendirebildi bunu ilerleyen zamanlarda izleyip göreceğiz.
Bir ülkede eğitimi düzeltmeden iktisadı, siyaseti, bürokrasiyi kısaca insanı düzeltemezsiniz. Yani eğitim diğer tüm alanlar için en başta devrilmemesi gereken o domino taşıdır. Eğitim de sistemsizlik varsa bu ülkenin tümüne sirayet eder. Eğitimi düzensiz olan ülkenin trafiği de düzensiz olur, şehirleşmesi de… Eğer eğitim kurumu sekteye uğrarsa bir milletin etrafında toplanacağı ortak ülküler de yok olma noktasına gelir. Eğitim maziden atiye köprü, gelenekten geleceğe yoldur.
Bugün Türkiye içerde ve dışarda çok önemli sorunlarla cedelleşmektedir. Ve bu mücadele de Türkiye’nin iyi yetişmiş insan kapasitesiyle verilmektedir. Bugün olduğu gibi, belki de daha fazla, bu yetişmiş insan kapasitesine yarın ihtiyaç duyacağız. Onun için eğer gelecek nesillere güçlü bir Türkiye bırakmak istiyorsak önce o gücü onlara aşılamak zorundayız. Bu da ancak ve ancak eğitimle mümkün olabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.