Sevap ve Günah
Mümin yaptığı iyiliklerin ve kötülüklerin karşılığını sadece Allah’tan alacağını bunun yerinin de esasen ahiret hayatı olduğunu hiçbir zaman aklından çıkarmamalıdır. Ancak bu kulun bazen bu dünyada ödüllendirilmeyeceği veya bir takım sıkıntılarla karşılaşmayacağı şeklinde anlaşılmamalıdır. Nitekim hadislerde başkasına iyilik etmek ve akrabayı ziyaret etmek veya bunun tam aksine birine haksızlık etmek ve akrabalarla ilişkileri koparmak gibi bazı davranışların sevap ve günahının ahirete ertelenmeyeceğinden söz edilmektedir.
Bu nedenle bu dünyada da bazı musibetlerle imtihan edilmemiz söz konusu olabilir, bu yüzden her daim kötülükten uzak durup iyiliğe teşvik etmemiz gerekmektedir. Bunu yaparken de Peygamber Efendimizi örnek almalıyız. Peygamberimiz (S.A.V) kim İslam da güzel bir davranışa öncülük ederse hem kendi yaptığının sevabını hem de kendisinden sonra o işi yapanların sevaplarını alır. Üstelik onların sevaplarından da bir şey eksilmez, kimde İslam da kötü bir davranışa ön ayak olursa hem kendi günahını kemde kendisinden sonra onu yapanların günahını alır, yine onların günahlarından da hiçbir şey eksilmez.
Allah resulünün teşvik edici konuşmasında herkes yarına ahirete neler hazırladığına bir baksın, ayeti sahabelerine üzerinde o kadar kuvvetli bir tesir meydana getirmiş olmalı ki onlar yoksulların ihtiyaçlarını gidermek için seferber olmuşlar ve adeta bir yarış içine girmişlerdir. İyilik yapmak biz müminlerin Allah’a ve Resulüne bir adım daha yaklaşmamıza vesile olur. Biz müminler olarak Allah’a en iyi şekilde kulluk görevimizi yerine getirmeliyiz. Yardıma ihtiyacı olan herkese yardım elini uzatmalıyız.
Mümin hem hata yapar, hem iyilik yapar bu insana mahsus işlerdendir, ancak mümin yaptığı hatayı düzeltmenin, işlediği günahı temizlemenin kusurunun bedelini bu dünyada ödemesinin gayreti içerisinde olmalıdır. Yüce Allah Kuranı Kerimde de insanın tamamen günahsız olmasını beklemediğini göstermektedir. Kuranı Kerimde şöyle buyrulmuştur; Canım elinde olana yemin olsun ki siz günah işlememiş olsanız Allah sizi ortadan kaldırır da günah işleyen bir topluluk getirirdi onlar Allah’tan bağışlana dilerler, oda kendilerini affederdi. Allah’ın hoşnutluğunu ve sevgisini kazanmak ebedi alemde sonsuz huzura ve sınırsız nimetlere kavuşmak günümüz toplumunda neredeyse kaybolduğunu görmekteyiz.
Bu yüzden yeniden canlandırmak, sevabı, günahı, helali, haramı, iyiyi, kötüyü temel kavramları toplumsal yapımızın merkezine taşımalıyız. Bireyin öncelikle kendilerini kontrol ederek sevaba odaklanmış ve günaha sırtını dönmüş bir hayat için çabaladıkları toplum elbette huzura ve güvene kavuşması ümidi ile bizlerde üzerimize düşen kulluk görevimizi en iyi şekilde yapmaya gayret gösterelim. İnsanları sevip iyiliğe teşvik ve öncülük edelim. Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerimize olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.