Bebek katili Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşme yasağı kaldırıldı. Medya terörist Öcalan’dan İmralı diye bahsetmeye başladı. 31 Mart seçimlerinden önce bebek katili olan Öcalan, seçimlerden sonra bir anda İmralı oluverdi. Terörist yok, bebek katili yok, PKK elebaşı yok. 

Tıpkı Beyaz Saray, Çankaya Köşkü, Kremlin Sarayı gibi… Sanki bir yönetim yeri! Tam da yenilenen İstanbul seçimlerine doğru giderken oluyor bunlar. Hatta canlı yayında SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Öcalan’a “sayın” diyor. Daha sonra “sehven” kullandığını teröre ve teröriste karşı olmanın milli bir mesele olduğunu belirtti ama yine de insan kuşku duymadan edemiyor. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Öcalan’ın avukatları ile görüşmesine, “Bana sorarsanız görüşsün” demesini de bir hayli garipsedim. Çık işin içinden çıkabilirsen. Çözüm sürecine en sert karşı çıkan siyasilerden olan Bahçeli’nin bu karara itiraz etmemesi şaşırtıcı geldi. Bu desteği milliyetçi seçmenin nasıl değerlendiriyor olduğunu merak etmiyor değilim? 

Terör örgütü elebaşı Öcalan cezası kesinleşmiş bir mahkûmdur. Avukata ihtiyacı dahi yoktur ki buradan alınan kararın hukuki değil siyasi olduğunu anlıyoruz. Bahçeli’nin dahi bu kararı desteklemesine veremediğimiz anlamı da İstanbul seçimlerinde buluyoruz. Cumhur İttifakı’nın HDP seçmeninin oylarına göz kırptığını gösteriyor. 

Tüm bu yaşananlar yeni bir Oslo süreci ya da yeni bir açılım mı? diye de kuşku uyandırıyor. Eğer böyle bir sürecin temelleri atılıyorsa bunun sonuçlarının ağır olacağı ve sadece Türkiye ile sınırlı kalmayacağı Suriye’nin kuzeyi ile de ilgili olacağı ortada. Böyler bir adım atılıyorsa inşallah en kısa sürede bu yanlıştan geri dönülür.  Bu memleketin terörden çok çekti. Terör örgütleriyle pazarlık edilemeyeceği tecrübeyle sabitlendi. Terör sorunu için en iyi çözüm iktidar ve muhalefet partilerinin terörle mücadelede ortak hareket etmeleri. Bunu siyasi partiler de çok iyi biliyor fakat konu seçim ve oy olunca işler bir hayli değişiyor...

SİYASİLER VE İFTAR

Bazı siyasiler vatandaşlarla buluşarak evlerinde iftar yapıyor. Daha samimi gözükmek için de yemeği yer sofrasında yiyorlar. Neden böyle birşeye gerek duydukları ortada. Acaba evine ziyarete gittikleri aile yemeği her zaman yer sofrasında mı yiyor? Yok yemiyorsa, neden böyle bir kurguya ihtiyaç duyuluyor? Daha şirin ve samimi gözükmek için yapıyorlarsa, naçizane bir tavsiyede bulunacağım. Siyasiler vatandaşın evine gitmek yerine, vatandaşı kendi evlerinde ağırlasınlar. Hem daha samimi ve etkili olur, hem de en azından zaten ekonomik olarak zor durumda olan vatandaşı sıkıntıya sokmamış olurlar.